Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10608
Karar No: 2021/11552
Karar Tarihi: 05.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10608 Esas 2021/11552 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir ve davacı, davalı işyerinde kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının davalıya ait iki farklı işyerinde belirli tarihler arasında kuruma bildirilmeksizin asgari ücretle çalıştığını tespit ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidildiği için mahkeme kararı, usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un m. 86/9. maddesi uyarınca açılan hizmet tespiti davaları
- Kamu düzenine ilişkin konularda kararın esasına etkili bir aykırılık olmaması gerektiği
- Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin olması
- Tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği
- Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme
10. Hukuk Dairesi         2020/10608 E.  ,  2021/11552 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2018/2222-2020/1171
    İlk Derece Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının 2004-14.03.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili, davalı işyerinde mevsimlik çalışma yapıldığını, davacının çalıştığı süre içerisindeki tüm hizmetlerinin Kuruma eksiksiz bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Kurum vekili, hak düşürücü süre itirazı yanında, Kurum kayıtlarının resmi yazılı belge vasfında olduğunu, aksi yönde iddiaların aynı nitelikte belgelerle ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Kuruma işe giriş bildirgesi verilmiş olması ve işten ayrılış tarihi itibariyle davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyada yazılı puantaj kaydı ve imzalı ücret bordrosu bulunmadığı, tanık beyanlarına göre davalı işyerinde Mart-Nisan-Mayıs aylarında faaliyete ara verildiği, bu aylar dışında davacının davalı işyerinde devamlı ve kesintisiz çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya ait 1073094 sicil numaralı işyerinde 22/03/2006-30/10/2012 tarihleri arasında 1301 gün, 1127772 sicil numaralı işyerinde 01/06/2012-14/03/2014 tarihleri arasında 129 gün kuruma bildirilmeksizin asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... İş Mahkemesi"nin 31.05.2018 tarihli, 2018/88 Esas ve 2018/206 Karar sayılı kararının yerinde olduğu, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde 2004 yılında çalışmaya başladığını, bu çalışmasının sürekli ve aralıksız olduğunun dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ile doğrulandığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
    Davalı işveren vekili, mevsimlik çalışma yapılan işyerinde, davacının tüm çalışmalarının Kurum kayıtlarına bildirilen kadar olduğunu, nitekim davacının çalışmasının sürekli olmadığının tanık beyanları ile ortaya konulduğunu, bilirkişi raporunun bu yönüyle hatalı tespitler içerdiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
    Davalı Kurum vekili, resmi Kurum kayıtlarının aksinin eşdeğer yazılı delilerle ispat edilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    İnceleme konusu eldeki davada, davacı 2004-14.03.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya ait 1073094 sicil numaralı işyerinde 22/03/2006-30/10/2012 tarihleri arasında 1301 gün, 1127772 sicil numaralı işyerinde 01/06/2012-14/03/2014 tarihleri arasında 129 gün kuruma bildirilmeksizin asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de; bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir.
    Somut olayda, davalı işyerinde mevsimlik çalışma yapıldığı, çalışmanın olduğu aylarda davacının çalışmasının devamlılığı hususunda dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu, bu itibarla ihtilaflı dönemin tamamını kapsayacak şekilde Kurumdan dönem bordroları getirtilmeli, bordro tanıkları resen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları karşılaştırılmalı varsa çelişki giderilmeli, gerekirse dinlenen bordro tanıklarının yeniden beyanlarına başvurulmalı, çelişki giderilmeli ve davacının çalışmasının sürekliliğine yönelik tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı ve davalılardan şirkete iadesine, 05.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi