Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2266 Esas 2018/5478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2266
Karar No: 2018/5478
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2266 Esas 2018/5478 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/2266 E.  ,  2018/5478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/04/2015 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince,
    Dava; kasten yaralama eylemi nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin kat maliki olduğu apartmanda davalının kapıcı olarak görev yaptığını, olay tarihinde davalının, bayan olan müvekkiline karşı kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiğini ve bu nedenle müvekkilinin beden ve ruh sağlığının ciddi şekilde zarar gördüğünü belirterek manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davalının haksız eylemi neticesinde davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi (Mülga 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere verilen kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ise (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.