4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/37850 Karar No: 2016/2937 Karar Tarihi: 18.02.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/37850 Esas 2016/2937 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tehdit suçu işleyen sanığın mahkumiyetine hükmeden yerel mahkemenin kararı temyiz edildi. Temyiz reddedildi ve dosya incelendi. Sanık tarafından işlenen tehdit eyleminin kanıtlarla doğrulandığı ve suçun kanunda belirtilen şekliyle işlendiği belirtildi. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin iptaline karar verilmesi nedeniyle hükmün düzeltilmesi gerektiği belirtildi. Sonuç olarak, hükümden \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibareleri çıkartılarak düzeltildi ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hüküm onaylandı. Kanun maddeleri: TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2013/37850 E. , 2016/2937 K. "İçtihat Metni"
########## MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi ########## ########## ########## SUÇ : Tehdit ########## HÜKÜM : Mahkumiyet ########## ##########
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.