17. Hukuk Dairesi 2020/1514 E. , 2020/7499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.02.2017 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ..."in 28.07.2010 tarihinde, ...,... şubesinden uzun vadeli konut kredisi kullandığını ve birlikte 2319649 nolu hayat sigortası yapıldığını, kredi kullanımından 5 ay sonra 22.12.2010 tarihinde vefat ettiğini, vefat sonrası mirasçıların banka aracılığı ile davalı ...ye müracaat ettiklerini, ancak sigorta şirketinin ölenin başvurusundan önce kroner damar bozukluğu tanısı ile ameliyat olması ve bu hastalığın başvuru formunda beyan edilmemesi nedeniyle talebin reddedildiğini, davalının tazminat talebini reddetmesinin yasaya ve sözleşme kapsamına aykırı olduğunu, murisin damar ve kalp ameliyatından 2-3 gün sonra konut kredisinin talep edildiği ve ameliyatlı olması sebebi ile banka çalışanın bizzat murisin adresine gelerek hasta ve ameliyatlı olduğunu görerek başvuru ve beyan formunu imzalattığını belirterek 122.800,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, bunun mümkün olmaması halinde bu miktardaki konut kredi borcundan dolayı
murisin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı ... şirketinin bankaya karşı sorumlu olduğunun tespiti ile vefat tarihinden sonra ve dava devamında ödemek zorunda kalınan kredi taksitinin davalıdan istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 122.800,00 TL"lik konut kredi borcundan dolayı davalı sigorta şirketine borçlu olmadığına dair tespit talebi yerinde bulunmadığından reddine; bu konut kredi borcundan dolayı davalı sigorta şirketinin dava dışı bankaya karşı sorumlu olduğunun tespitine dair talebinin yerinde bulunmadığından reddine; davacının bankaya ödemek zorunda kaldığı konut kredi taksitlerinin davalıdan istirdatına ilişkin talebinin ise daini mürtehin şartı sebebiyle ve mürtehin hakkı sahibi bankanın bu aşamada muvafakatinin bulunmadığı gözetilerek reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, rehin hakkı sahibinin muvafakati bulunmadığından yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Davaya konu sigorta sözleşmesinde dain-i mürtehin; hakkında tefrik kararı verilen Finansbank A.Ş"dir. Dain-i mürtehin olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının da öncelikle Finansbank A.Ş’ye ait olması gerekir ve sigortalı ancak dain-i mürtehinin açık muvafakatini almak suretiyle tazminat istemek hakkına sahip olur.
Somut olayda, temyiz aşamasında Dairemizin 25.11.2019 tarih ve 2017/2155-2019/11053 sayılı Geri Çevirme kararı üzerine sigorta ettiren(dain-i mürtehin)Finansbank A.Ş"ye borcun ödenip ödenmediği sorulmuş, cevabi yazı ekinde gönderilen hesap dökümüne göre murisin kredi borcunun 08.05.2015 tarihi itibarıyla kapandığı anlaşılmıştır.
Eksik incelemeyle hüküm verilemez.
Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olup, banka tarafından kredi borcunun kapatıldığının bildirilmesi halinde menfaati kalmayan bankanın davaya muvafakatinin aranmasına gerek yoktur.
Bu durumda mahkemece, poliçede dain-i mürtehin olarak görünen Finansbank A.Ş kredi borcunun ödendiğini bildirdiğinden işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, dava dilekçesinde davacıların 122.800,00 TL"lik kredi borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti talebi, hakkında tefrik kararı verilen Finansbank A.Ş"ye yönelik olduğundan, hükümde davalı yönünden de böyle bir talep varmışçasına red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.