23. Hukuk Dairesi 2015/9611 E. , 2018/2594 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı işçi..... tarafından işçilik alacağı talepli olarak ..... 3.İş Mahkemesi nezdinde dava ikame edildiğini, .... 3.İş Mahkemesinin 2012/345 E., 2012/405K. sayılı kararında alacağın toplamından davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına karar verildiğini, ancak ilamdan kaynaklanan alacağa ilişkin ödemenin tamamının kendileri tarafından yapıldığını, aralarında imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.389,77 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek değişken oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 2007-2008 yılları arasında 1 yıllık sözleşme imzalandığını ve müvekkilinin sözleşmeye konu işleri üstlendiğini, dava dışı işçinin müvekkili şirketten 20/11/2008 tarihinde ayrıldığını, bir yıl dışında kalan süre zarfında ise işçinin davacının işinde fakat başka bir taşeronla çalıştığını, bu sürelerden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddini savunmuştur..
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iş mahkemesi kararına dayalı icra takibi sonucu dava dışı sigortalıya ödemiş olduğu işçi alacaklarını ödemesi nedeniyle alt işveren davalıdan rücuen tahsilini istediği, davacı ile davalı arasında 4734 Sayılı kanuna göre yapılan ihale sonucu 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre imzalanan hizmet işlerinin yürütülmesi yönelik sözleşme olduğu, bu sözleşmelerde idarenin idari sözleşmelerde bulunan ve kamu gücünden gelen üstün ve ayrıcalıklı yetkilerin tamamına sahip olmadığı, bu sözleşmelerde hüküm bulunmayan hallerde doğrudan Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağını, ........ 3. İş Mahkemesi"nin 12.06.2012 tarih ve 2012/ 345 E., 2012/ 405 K. Sayılı kararı ile; dava dışı işçi alacağından tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirlenerek alacağın tahsiline karar verilmiş olduğu, böylece taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin belirlenmiş olduğu, taraflar arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen Hizmet Alım Tip sözleşmesinin içeriği incelendiğinde, çalışanların ücretlerinin davalı yüklenicinin ödeyeceğinin belirtildiği, davacı üst işverenin alacağın 7.968,97 TL’sini cebri icra altında ödemek zorunda kaldığı ve tutarın yükleniciden talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 8,389,77 TL"nin ödeme tarihi .../...
S.2.
19.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
HMK"nın 297/2. Fıkrasında ""hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin her biri hakkın verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.""
Somut olayda mahkemece gerekçeli kararda hükmedilen 8.389,77 TL bedelin 19.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, hükmün gerekçe kısmında “7.968,97 TL bedelin 19.12.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline” ifadesine yer verilmiştir.
Kararların hüküm kısımları infaz edilecek olmasına rağmen kararın gerekçe ve hüküm fıkrası arasında mevcut bu çelişki HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olmuş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki olması nedeniyle BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.