Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/10633 Esas 2017/21857 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10633
Karar No: 2017/21857
Karar Tarihi: 11.10.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/10633 Esas 2017/21857 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/10633 E.  ,  2017/21857 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalılar tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
    Bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için, değerlendirme tarihinde belediye imar planı içinde olması, değilse, belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunması ve ayrıca belediye hizmetlerinden yararlanması, etrafının da meskun olması gerekir.
    .... Belediye Başkanlığının 17.09.2015 tarihli yazı cevabına göre dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğu anlaşılmıştır.
    Bu durumda; Dedekorkut mahallesi 122 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü ile 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasanın 11/1-f maddesi gereğince yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçildikten sonra, bulunan bedele varsa taşınmazın değerine etki edecek objektif artış gerektiren unsurlar da eklenerek, sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmaza soyut ifadelerle değer biçen rapora göre hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı idare vekili ile davalıların temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.