4. Ceza Dairesi 2015/29011 E. , 2016/2821 K.
"İçtihat Metni"##########
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi
##########
##########
##########
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, mala zarar verme, hakaret
##########
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı
##########
##########
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ..."ya yükletilen yaralama, sanık ..."a yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a-Sanık ... hakkında kurulan yaralama hükmünde, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
b-Sanık ... hakkında kurulan hükümde; hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi halinde, TCK"nın 129/3. maddesi uyarınca, doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, adli para cezası tayin edildikten sonra ceza verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılanlar ... ile ... vekiilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin ve “sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm fıkrasındaki TCK’nın 125/1-4. maddesi gereğince ceza verilmesine ilişkin kısımların hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme eyleminden verilen beraat kararlarının da usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından sanık ... ve katılanlar ... ile ... vekiilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyizde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Tehdit suçundan dolayı somut (maddi) bir zarar oluşmaması ve mağdurun uğradığı manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, “zararın giderilmediği ve şartların oluşmadığı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle, sabıkasız sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılanlar ... ile ... vekiilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
##########
##########
##########
##########
##########
##########