3. Hukuk Dairesi 2019/1993 E. , 2019/3664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan...... 24/12/2003 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunduğu işyerindeki emtia, demirbaş eşyalar ile tefrişat malzemesinin tamamının hasar gördüğünü, elektriği düzenli olarak vermeyen davalı ..."ın, patlayıcı ve yanıcı madde satan işyerlerinin açılmasına izin veren davalı ... Belediyesinin ve malik olarak gerekli tedbirleri almayan davalı ... İl Özel İdaresinin uğramış olduğu zarardan birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, 40.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı İl Özel İdaresi; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise yangının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; yangının meydana geldiği çarşıda 07/11/2003 ila 06/12/2013 tarihleri arasında herhangi bir elektrik kesintisi olmadığını, 07/12/2003 ile 23/12/2003 tarihleri arasında ise davaya konu çarşıyı besleyen trafolarda 8 adet kesinti meydana geldiğini, bunların 4 tanesinin programlı kesinti olup önceden değişik yollarla abonelere duyurulduğunu, diğer 4 kesintinin ise arızalardan kaynaklandığını ve derhal müdahale edildiğini, davaya dayanak yapılan yangının 67 numaralı dükkanda bulunan kiracının jeneratöründen kaynaklandığını, işletme faaliyeti ile yangın olayı arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, esas yönünden ise...... bulunan işyerlerine herhangi bir ruhsat veya izin belgesi verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 32.000 TL maddi tazminatın 24/12/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istem ile manevi tazminat isteminin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce; davacı tarafın tüm temyiz itirazları reddedildikten sonra, ruhsat verme işlemi nedeniyle davalı ... aleyhine açılan dava hakkında idari yargının görevli olduğu, konunun uzmanı olmayan bilirkişilerce hazırlanan raporun hükme esas alındığı, gerekçede 11/03/2014 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen, işbu rapordaki kusur oranları yerine ilk alınan 11/08/2012 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranlarına yer verildiği, kabule göre de gerekçede davalı ..."a kusur izafe edilmemesine rağmen aleyhine hüküm tesis edildiği gerekçesiyle, davalılar yararına bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; ruhsat verme işlemi nedeniyle davalı ... aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra yeniden oluşturulan bilirkişi kuruluna hazırlanan rapor esas alınarak; davalı ... aleyhine açılan tazminat davasının reddine, il özel idaresini devralan davalı ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 32.000 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı tarafın fazlaya ilişkin istemin ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- HMK"nun 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre; davada iki taraftan biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
Davada; davacı tarafın maddi tazminat istemi kısmen kabul edilmiş, manevi tazminat istemi ise reddedilmiştir.
Buna göre, mahkemece; davacının davadaki haklılık oranı esas alınarak belirlenecek yargılama giderlerinin davalı belediyeden tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilmesi gerekirken, haklılık oranının yanılgılı değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin alt bendinde yer alan "1.085,35 TL" rakamının çıkartılarak yerine "869 TL" yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.