Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8300
Karar No: 2019/3709
Karar Tarihi: 10.04.2019

Sahte belge kullanma - defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8300 Esas 2019/3709 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı asliye ceza mahkemesinde davaya bakılarak verilmiştir. Sanık sahte belge kullanma ve defter-belgeleri gizleme suçlarından mahkum edilmiştir. İlk olarak, sanığın 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura kullanma suçunun dava zamanaşımı süresinin geçtiği, bu nedenle temyiz taleplerinin yerinde olduğuna karar verilmiştir. Ancak, 2007 ve 2008 yıllarında suç işleyen sanık hakkındaki hüküm eksik inceleme ve araştırma yapılarak verildiği için bozulmuştur. Defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hüküm de, somut bir zarar olmaması nedeniyle açıklanmamıştır.
5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4, 53, 43, 51/7 maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 223/8, 232/6 maddeleri, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uygulanan kanun maddeleridir.
11. Ceza Dairesi         2017/8300 E.  ,  2019/3709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte belge kullanma, defter ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I) “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte belge kullanma” suçları yönünden katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
    Gerekçeli karar başlığında "17/09/2010" şeklinde hatalı yazılan suç tarihinin, faturaların Katma Değer Vergisinde kullanılması nedeniyle, 2005 yılı yönünden "21/01/2006 "; 2006 yılı yönünden ise “21/01/2007” olduğu gözetilerek inceleme yapılmıştır.
    Sanığa yüklenen 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, katılan vekilinin ve sanığın temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün ...... sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesi gereğince açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    II) “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte belge kullanma” suçları yönünden katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
    Taştanlar İnş. Güm.Nak....Ltd.Şirketi hakkında düzenlenen vergi denetim raporlarında, şirketin 2007 yılında 1.394.638,46 TL ve 2008 yılında 530.039,48 TL tutarında gerçek ticarete dayalı olmayan sahte fatura alıp KDV beyannamelerinde indirim konusu ettiği tespitlerine yer verilmesi; şirketin müdürü olan sanığın savunmasında, “...iddianamede adı geçen faturalar benim Denetmene muhasebecimin olmamasından dolayı sunamadığım faturalardır. Bu faturaların sahte olduğunu kabul etmiyorum. Faturalar gerçektir...” diyerek suçlamayı kabul etmemesi , ancak savunması dogrultusunda gerçek alış veriş olduğunu kanıtlayacak ödeme belgesi, sevk irsaliyesi gibi belgeler sunmaması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
    1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
    2- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    3- Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen kişi veya şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan şirkete ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin araştırılarak, faturaları düzenleyen kişi veya şirketler ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
    5- Faturaların KDV indirimine konu edilmelerine göre, 25.01.2008 ve 25.1.2009 olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında "17/09/2010" şeklinde hatalı yazılması,
    6-Kabule göre ise;
    a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden, hangi takvim yılına ilişkin hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması,
    b) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    d) Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezalarının kısmen veya tamamen infazına karar verileceğine ilişkin ihtarat yapılırken, dayanağı olan 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinin gösterilmemesinin 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırılık oluşturması,
    III) “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    1- Zarar değil, tehlike suçu olan defter ve belge gizleme suçunda CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrası anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; suç tarihinde engel sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir durumunun bulunmaması nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve hükmolunan hapis cezası “tekrar suç işlemeyeceği” kanaatiyle ertelenen sanık hakkında, "suçun zarar suçu olup zararın karşılanmadığı" gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    2- Defter ve belgeleri gizleme suçunda, suç tarihinin ibraz için verilen 15 günlük yasal sürenin bitimini izleyen tarih olduğu dikkate alındığında, "10/05/2010" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına "17/09/2010" şeklinde hatalı yazılması,
    3- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezalarının kısmen veya tamamen infazına karar verileceğine ilişkin ihtarat yapılırken, dayanağı olan 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinin gösterilmemesinin 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırılık oluşturması,
    4- Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, ...... sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 10.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi