3. Hukuk Dairesi 2018/6091 E. , 2019/3655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonucunda, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 4855 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan ve 10/09/2000 tarih ve 24166 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2000/1127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek yürürlüğe giren "Türkiye Cumhuriyeti,.... Cumhuriyeti ve .... Arasında Petrolün ....Cumhuriyeti, .... Cumhuriyeti Ülkeleri Üzerinden,.... Ana İhraç Boru Hattı Yoluyla Taşınmasına İlişkin Anlaşma"nın, 2 numaralı eki ve ayrılmaz parçası niteliğindeki "Türkiye Cumhuriyeti ile MEP İştirakçileri Arasında Ev Sahibi Hükümet Anlaşması"nın 9. maddesi uyarınca faaliyeti ile ilgili olarak gerçekleştirdiği elektrik hizmet alımları ile her türlü vergiden muaf tutulduğunu, ancak davalı şirketin anlaşma hükümlerine aykırı olarak düzenlediği faturalar ile enerji fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisini tahsil ettiğini, ayrıca davalı şirketin gerek kendi kusuru gerekse 3. kişilerin kusurlu veya kasıtlı davranışlarıyla oluşan kayıp-kaçak bedelini de haksız olarak tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 25.000 TL"nin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının herhangi bir muafiyetinin bulunmadığını, dava konusu bedellerin mevzuat hükümlerine uygun olarak tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu ettiği alacağın yasal dayanağının .... arasında imzalanan uluslararası anlaşma olduğu, sözü geçen anlaşma uyarınca davacının vergiden muaf olduğu, davacının talep ettiği alacak kalemlerinden kayıp-kaçak bedelinin vergi mevzuatı bakımından vergi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm; tarafların temyizi üzerine Dairemizce, karar tarihinden sonra 6719 sayılı Kanunla 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nda yapılan değişikliklerin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmesi için bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; yasa değişikliği nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- İhbar olunanın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, ...."a karşı açılmış olup, davalının isteği üzerine ...."a ihbar edilmiştir.
HMK’nin 61 ve devamı maddeleri uyarınca, ihbar olunan kimse davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi aleyhine hüküm de kurulamaz.
Buna göre mahkemece; aleyhinde usulüne uygun dava açılmadığı halde, ihbar olunanın gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesi ve yargılama giderlerinden davalı ... EDAŞ ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava; Türkiye Cumhuriyeti ile .... Cumhuriyeti ve Gürcistan arasında imzalanan uluslararası antlaşma nedeniyle vergiden muaf olduğunu ileri süren davacı şirketten, anlaşma hükümlerine aykırı olarak davalı şirket tarafından tahsil edilen enerji fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisi ile yine davalı şirketin hukuka aykırı olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun düzenleyici işlemleri nedeniyle tahsil ettiği kayıp-kaçak bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, uluslararası anlaşma uyarınca davacının vergiden muaf olduğu gerekçesiyle enerji fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisine ilişkin istemin kabulüne, kayıp-kaçak bedeline yönelik istemin ise reddine dair verilen ilk karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizce; kayıp-kaçak bedeline ilişkin istem yönünden yasa değişikliğinin incelenmesi gerekçesiyle bozulmuş, vergi kalemlerine ilişkin temyiz isteminin ise bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Buna göre, mahkemece; davacı tarafça ayrı vakıalara dayanılarak iki alacak kaleminin tahsilinin talep edildiği ve ilk bozma ilamının sadece kayıp-kaçak bedeli istemine ilişkin olduğu gözetilmek suretiyle, davaya konu alacak kalemleri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken; enerji fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisine ilişkin istem hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, HMK"nın 297 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne aykırıdır.
SONUÇ: HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince hükmün; birinci bendde açıklanan nedenlerle ihbar olunan yararına, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.