18. Ceza Dairesi 2018/8385 E. , 2019/4001 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın, 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin 05/07/2017 tarihli ve 2017/83 esas, 2017/162 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre;
1- Müşteki ..."nin 03/03/2017 tarihli oturumda sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun"un 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
2- Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin 05/07/2017 tarihli kararının hüküm kısmında sanığın hakaret suçundan mahkumiyetine karar verilmesine karşın, sanığın mahkumiyetinin dayanağını oluşturan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun ilgili madde numaralarının gösterilmemesinde,
İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
A- Bir Numaralı talep açısından;
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ..."ye karşı gerçekleştirdiği eyleminden dolayı yapılan yargılama neticesinde sanığın hakaret suçundan "120 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın eylemi zincirleme olarak işlediği anlaşıldığından cezasında 1/2 oranında arttırım yapılarak 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak cezasına 1/6 oranında indirim yapılarak 150 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, adli para cezasının sanığın sosyo ekonomik durumu dikkate alınarak TCK madde 52/2. gereğince günlüğünün 20 TL olarak takdirine ve neticeten sanığın 3000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına" karar verildiği anlaşılmıştır.
03/03/2017 tarihli duruşmada mağdur ..."nin şikayetten vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre suçun hakaret suçunda TCK"nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
B- İki Numaralı talep açısından;
5271 Sayılı CMK"nın hukuka kesin aykırılık hallerini düzenleyen 289/1-g ve hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususların düzenlendiği 230. maddeleri yoluyla aynı Kanunun 232/6. maddesinin “hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” şeklindeki düzenleme karşısında, hüküm kısmında sanık hakkında hakaret suçundan mahkumiyetine karar verilmesine karşın uygulanan madde numaralarının kararda gösterilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin 05/07/2017 tarihli ve 2017/83 esas, 2017/162 sayılı kararının BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 06/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.