
Esas No: 2016/14016
Karar No: 2017/21794
Karar Tarihi: 11.10.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/14016 Esas 2017/21794 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu ... İlçesi ... Köyü 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyizine gelince;
Davacının 13.08.2017 tarihinde açtığı zilyelikten tescil (kadastro tespitine itiraz) davası sonucunda ... Kadastro Mahkemesinin 2014/2-17 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre; bu tür kararlar, taşınmazı kazandıran inşai mahiyette kararlardan olmayıp, izhari nitelikte kararlardandır. Yani mahkeme kararı, dava tarihi itibariyle davacının dava konusu taşınmazın adına tescilini isteme hakkının bulunduğunu belirten (açıklayan); davacının taşınmaz mülkiyetini kazanmış olduğunu tespit eden bir karardır. Bu durumda davacının taşınmaz mülkiyetini ecrimisil istenilen dönemden önce kazandığının kabulü gerekir.
O halde mahkemece davacının talep etmiş olduğu dönemde ecrimisil isteyebileceği kabul edilerek alacak miktarının hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle bu talebin reddedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.