12. Hukuk Dairesi 2016/4773 E. , 2016/22776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,... TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.....2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Somut olayda şikayetçi eşine karşı temerrüt nedeniyle taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliye takibi sonucunda icra mahkemesine tahliye kararı verildiği, tahliye kararının infazı için mecura gidildiğinde mecurda bulunan şikayetçinin, kiracı olan ...’ın ayrı yaşadığı eşi olduğunun, eşi olan kiracının kendine boşanma davası açtığını, kendisinin ... yıldan beri malik sıfatı ile mecurda ikamet ettiğini, mernis adresinin burada olduğunu, borçlunun anlaşmalı olarak aleyhinde bu takibi yaptırdığını tahliye kararını kendisinin temyiz ettiğini, tahliyenin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce borçlu kiracının eşinden ayrı olup boşanmak istediği eşini zor durumda bırakmak amacı ile tahliyeye konu ilamsız takibin yaptığını, bu takip için şikayetçinin üçüncü kişi sayılmayacağı gerekçesi ile icra dosyasının İİK.nun 276/.... maddesine göre karar verilmek üzere icra mahkemesine gönderdiği görülmektedir.
Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede tahliye kararının verildiği icra mahkeme dosyasında asli müdahillik dilekçesi verdiklerini, icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinin beklenmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetçi ile borçlu arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği şikayetçinin İİK. 276/son göre üçüncü kişi konumunda olmadığından, şikayetçinin iddiasının reddine ve takibin devamına karar verildiği kararın şikayetçi üçüncü kişi vekilince temyiz edildiği, icra takibinin şikayetçiyi zor durumda bırakmak için muvazaalı yapıldığını, somut olayın değerlendirilmeden karar verildiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
İİK"nun 276. maddesinin uygulanmasında kural, eşlerden birisi diğerine karşı ve ona tebaen taşınmazda oturduğundan, boşanma geçekleşse bile İİK"nun 276/son madde hükmüne göre üçüncü kişi konumunda değildir. Kural bu olmasına karşın, tahliyeye konu konutun kullanılması söz konusu ise, TMK 194/.... maddesi hükmünün uygulanması gerekir. TMK"nun 194/.... maddesinde eşlerden biri, diğer eşinin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır.
Şikayetçinin tahliyeye konu aile konutu olduğunun tespitine yönelik açılmış bir dava ve aile mahkemesince bir belirlemenin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, sonucuna göre gerektiğinde şikayetçiye, tahliyesi istenen taşınmazın aile konutu olduğunu ispata yönelik olarak aile mahkemesine dava açma yetkisi verilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu ilkeler emsal nitelikteki HGK"nun ........2005 tarih, ...-676-600 sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Şikayete konu taşınmazın aile konutu olması halinde, borçlu kiracının eşi olan şikayetçi, taşınmazdan zorla çıkarılamaz. Bu durumda mahkemece, söz konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığının yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Mahkeme kararına belirtilen gerekçelerle bozulması gerekirken, kararın onanması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamamaktayım. 01.....2016