Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2011/10-87
Karar No: 2011/119

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/10-87 Esas 2011/119 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar A.S.M. ve L.Ü. karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılmıştır. Ancak Yargıtay 10. Ceza Dairesi, sanıklara güncel adreslerine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını ve savunma haklarının kısıtlandığını belirterek kararı bozmuştur. Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesi ise önceki kararında direnerek, sanıkların cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak Ceza Genel Kurulu, suçun zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle sanıklar hakkındaki kamu davasının düşmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3167 sayılı Kanunun 16. maddesi: Karşılıksız çek keşide etmek suçuna ceza öngören madde.
- 765 sayılı TCK’nın 108. (5237 sayılı TCK’nın 73.) maddesi: Zamanaşımını düzenleyen madde.
- 1412 sayılı CMUK’nın 40. (5271 sayılı CMK’nın 39) maddesi: Şikayet süresini düzenleyen madde.
- 225. (CMK’nın 195.) madde: Uyarılı davetiye düzenlenmesini düzenleyen madde.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: Suçun zamanaşımı süresi dolarsa düşmesine karar verilmesini düzen
Ceza Genel Kurulu         2011/10-87 E.  ,  2011/119 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname 2009/113583
    Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : ŞİŞLİ 7. Asliye Ceza
    Günü : 16.05.2008
    Sayısı : 923-754

    Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanıklar A.S.M. ve L. Ü..’ın 4814 sayılı Yasayla değişik 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 62.960.256.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmalarına ve bir sene süre ile bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmalarına ilişkin, Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.12.2003 gün ve 385-1742 sayılı hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 03.07.2007 gün ve 16791-8355 sayı ile;
    “Sanıkların yokluklarında verilen kararın, usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmakla, temyiz talebinin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
    1- 3167 sayılı Kanunun 16. maddesi uyarınca, şikâyet süresinin ibraz tarihinden itibaren başlayacağı gözönünde bulundurularak, 17.01.2003 tarihinde ibraz edilen suça konu çekle ilgili şikâyet dilekçesinin, TCK’nın 108. (5237 sayılı TCK’nın 73.) maddesinde öngörülen ve 1412 sayılı CMUK’nın 40. (5271 sayılı CMK’nın 39) maddesi hükmüne göre hesaplanan 6 aylık süre geçtikten sonra, 18.07.2003 tarihinde verildiği anlaşılmakla, 765 sayılı TCK’nın 108. (5237 sayılı TCK’nın 73.) maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar vermek gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre;
    Sanıklar için CMUK’nın 225. (CMK’nın 195.) maddesi gereğince düzenlenecek uyarılı davetiyenin; öncelikle bilinen son adreslerine (sanıkların mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendilerine geçerli bir tebligat yapılmış olan, ya da Tebligat Kanunu’nun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanıklar tarafından bildirilmiş bulunan adrese) gönderilmesi; tebligat memurunca, sanıkların adreslerini değiştirmesi ve yeni adreslerinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; imza sirkülerinde belirtilen ve daha önce usulüne uygun davetiye tebliğ edilmemiş olan adrese sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak sanıkların savunma hakkının kısıtlanması” isabetsizliklerinden bozulmuştur.
    Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesince 16.05.2008 gün ve 923-754 sayı ile;
    “Sanığın müştekiye karşılıksız çek keşide ettiği iddiasıyla cezalandırılması için mahkememize kamu davası açılmıştır.
    Sanık kendisine yapılan ihtarlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiştir.
    Müşteki vekilinin talebine istinaden müştekinin davaya katılan olarak kabulüne karar verilmiş, katılan vekili sanığın cezalandırılmasını istemiştir.
    Sanık tarafından keşide edilen çekin süresi içinde bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı sanığın süresi için düzeltme hakkını da kullanmayarak karşılıksız çek keşide etmek suçunu işlediği iddia, çek örneği ile banka cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile önceki hükümde direnilmiştir.
    Bu hükmün de sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “zamanaşımı nedeniyle düşme” istemli, 22.10.2010 gün ve 113583 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanıkların karşılıksız çek keşide etmek suçundan mahkûmiyetlerine karar verilen somut olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, karşılıksız çek keşide etmek suçunda, şikâyet hakkının süresinde kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; zamanaşımının dolup dolmadığı hususunun öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Sanıklara atılı karşılıksız çek keşide etmek suçuna, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesinde yaptırım olarak, çek bedeli kadar adli para cezası öngörülmüştür.
    Sanıkların 17.01.2003 tarihinde işledikleri iddia olunan bu suç için öngörülen ceza itibariyle 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık dava zamanaşımına tabi olup, kesen nedenlerin varlığı halinde bu süre, en fazla yarı oranında artarak 7 yıl 6 aya uzamaktadır. Suç tarihi itibariyle de bu süre, 17.07.2010 tarihinde, dosya henüz Ceza Genel Kuruluna gelmeden dolmuştur.
    Bu itibarla; zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sanıklar hakkındaki kamu davasının, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2008 gün ve 923-754 sayılı hükmünün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
    Yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının, 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2011 günü yapılan müzakerede tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi