MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, avukat olan davalıların ... İş Mahkemesinin 2004/466 esas, 2008/1475 karar sayılı dosyasında vekilliğini üstlendiğini, söz konusu karara istinaden ... 14. İcra Müdürlüğünün 2009/1446 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sonucu 569.347,45 TL tahsilat yapılmasına rağmen 348.685,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye bedelin ise avukatlık ücreti olduğunun söylenerek ödenmediğini, tarifeye göre hesaplanması gereken ücretin hatalı hesaplandığını, fazla alınan 128.824,94 TL"nın iadesi için ihtar gönderilmesine rağmen sonuç alınamaması üzerine ... 20.İcra Müdürlüğünün 2013/10561 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, HMK.’nun 150/5. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı avukatların vekilliğini üstlendiği davanın kazılması sonucu bu karara istinaden başlatılan icra takibi sonucu tahsil edilen bedelin bir kısmını avukatlık ücretine mahsup ederek eksik ödeme yaptığını ancak vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek eksik yapılan ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı tarafın 11.5.2017 tarihli duruşmaya gelmediği, mazeret de göndermediği ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 11.12.2015 tarihli karar ile de işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, 8.5.2013 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçede müvekkilinin vefat ettiğini öğrendiğini, veraset ilamının ibrazı ve mirasçılar adına davayı takip etme konusunda beyanda bulunmak için süre verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Yine davacı vekili tarafından 5.6.2017 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçede, 8.5.2017 tarihli dilekçenin işleme alınmadığını ileri sürerek, 11.5.2017 tarihinde verilen işlemden kaldırma kararının düzeltilmesini, kabul edilmediği takdirde ekte sunulan mirasçıların vekaletnamesini ibraz ettiğini ve işlemden kaldırma kararına karşı davayı süresinde yenilediklerini, davaya kaldığı yerden devam edilerek duruşma günü verilmesini talep ettiği anlaşılmakta olup, mahkemece, davacı vekili tarafından verilen 8.5.2017 tarihli dilekçe işleme alınmadan dosyanın işlemden kaldırılması ve 5.6.2017 tarihinde verilen dilekçe işleme alınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması hatalıdır. O halde mahkemece, davacı vekili tarafından verilen bu dilekçeler dikkate alınarak duruşma günü belirlenmesi ve yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.