Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4572
Karar No: 2018/4671
Karar Tarihi: 26.11.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/4572 Esas 2018/4671 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Aslında birçok konuya değinen karar, genel olarak bir gayrimenkulün paylaşımında adi ortaklık sözleşmesinin uygulandığını belirtmektedir. Ancak mahkemenin verdiği karar, davacıların birleşik dosyasında diğer ortağın muvafakat etmemesi nedeniyle davanın reddine yöneliktir. Bu nedenle davanın tüm ortaklar tarafından açılması gerektiği ifade edilerek, diğer ortağın da davaya dahil edilmesi gerektiği ve davacıların bu süreye göre hareket etmeleri gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Tapu Kanunu'nun yanı sıra Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunun elbirliği mülkiyetine ilişkin maddeleri de açıklanmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2018/4572 E.  ,  2018/4671 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tapu iptâli ve tescil istemine, birleşen dava ise arsa sahipleri tarafından açılmış kira tazminatı, eksik iş bedeli ve masrafların tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davada tapu iptâli tescil isteminin reddine, ıslah dilekçesi gözetilerek 207.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, asıl davada davalı ... hakkında karar başlığında gösterilip, "davalılardan tahsiline" denilerek hüküm kurulmuşsa da, bu davalı asıl davada davalı gösterilmediğinden karar başlığında gösterilmesi maddi hata olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında imzalanan ... 1. Noterliği"nin 12.09.2007 tarihli 7095 yevmiye nolu Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde; yükleniciler (iş ortakları) ..., ... ve ... ile arsa sahipleri , ... ve ... arasında arsa sahiplerine ait ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan 161 ada 10 parseldeki taşınmaz üzerinde yapı inşa edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı, sözleşmede paylaşım oranlarının ve taraflara düşecek bağımsız bölümlerin belirlenip kademeli devire ilişkin hükümlere yer verildiği çekişmesizdir. Asıl davada yüklenicilerden ... ve ...
    Akhan, arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin ifasına yönelik olarak kendilerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin, üçüncü kişilere satıldığından bahisle tapu iptâli ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Bu davada iş ortaklarından ... davacı veya davalı olmadığı gibi davaya muvafakat ettiğine dair bir belgede sunulmamıştır.
    Dayanılan sözleşme TBK"nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce yapılmış olup, 6101 sayılı Yürürlük Kanunu hükümlerine göre, kanunda sayılan istisnalar dışında mülga 818 sayılı BK"nın hükümleri uygulanmalıdır.
    BK"nın 520. maddesindeki tanıma göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. BK"nın 524. maddesinde ise ekseriyetle karar verileceğinin kararlaştırılmamış olması halinde adi ortaklıkta kararların oybirliğiyle verileceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın iktisap ettiği veya adi ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar adi ortaklık sözleşmesi dairesinde müştereken ortaklara ait olur. Şirket mukavelesinde diğer bir hüküm bulunmadıkça bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabilirler. Aksi sözleşmeyle kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar, birlikte yahut bir temsilci vasıtasiyle üçüncü kişiye karşı üstlenmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes"ul olurlar (BK"nın 534. madde).
    Kanun veya Kanun"da öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK"nın 701. madde). Elbirliği mülkiyetinde, ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran Kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanun"da veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır (TMK"nın 702. madde). Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder (HMK"nın 60/1).
    Belirtilen bu hükümlerin sonucu olarak dava açan adi ortaklar elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre davada mecburi dava arkadaşı durumundadır. Adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir. Birlikte dava açılmadığı takdirde diğer ortaktan davaya muvafakat alınması, muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında da dava açılması ve bu suretle taraf ehliyetinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde davanın dinlenme imkânı yoktur (YHGK"nın 17.01.1990 gün Esas 13/457 Karar 2 sayılı kararı).
    Açılan davaya muvafakatın sağlanması, olmadığı takdirde taraf teşkili için diğer adi ortağın davalı olarak davada yer almasının sağlanması yoluyla davanın görülebilir hale gelmesi şeklinde bir uygulamanın benimsenmesi, Anayasa"nın hak arama özgürlüğünü düzenleyen 36. maddesine uygun yorumla, hukukun ve adaletin amacını sağlamaya yönelik olan temel hukuk
    ilkeleri yönünden de bir zorunluluktur. Muvafakat etmeyen adi ortak aleyhine husumet yöneltilmesine imkân tanınmaksızın davanın reddi gerektiğinin kabulü; ortaklardan bir kısmının hak arama özgürlüğünün, diğer bazı ortakların insiyatif ve vicdanına bırakılması yanında, ortaklığın ve bu kapsamda ortaklardan bir kısmının haklarının hukuk önünde korunamayarak, uyuşmazlığın çözümsüz ve ortada bırakılabileceği anlamına gelir ki, bu da hukukun adaleti sağlama amacıyla hiç bir şekilde bağdaşmaz.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından birlikte açılması zorunlu olduğundan yükleniciler üç kişi olup adi ortaklık şeklinde sözleşmeyi imzaladıklarından, mahkemece davacılara asıl davada yer almayan ...’un davaya muvafakatinin sağlanması için süre verilmesi, muvafakat sağlanamazsa adı geçen hakkında bu davayla birleştirilmek üzere dava açtırılıp bu şekilde taraf teşkili tamamlandıktan sonra (HMK 59,60 114/d md.) işin esasına girilip davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, asıl dava yönünden kararın bozulması, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl davada davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 13.512,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalılarından alınmasına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacılarına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi