23. Hukuk Dairesi 2016/666 E. , 2018/2580 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının kooperatifin müdürlüğünü yaptığı dönemde, kooperatifin para ve mallarını zimmetine geçirerek kooperatifi 148.551,00 YTL zarara soktuğunu, davalının zimmet suçundan davasının hala devam etmekte olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının zimmetinde bulunan paranın zimmete geçirdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, davalının menkul, gayrimenkulleri ile 3. Kişiler üzerindeki hak ve alacakları üzerine tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, bazı ortakların kredi borçlarında faizlerin noksan hesaplanması nedeniyle kooperatifin faiziyle birlikte 150.000,00 TL zarara uğratıldığından bahisle hakkında alacak davası açıldığını , 2000-2001 yılları arasındaki ekonomik kriz nedeniyle faizlerin sürekli yükseldiğini, ortakların bunları ödeyemediğini, düzenlediği evrak, senet ve kefillerinin eksiksiz olduğunu,söz konusu parayı zimmetine geçirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 27.03.2007 tarihli ara kararla tedbir kararının ileride telafisi güç zararlara neden olabileceğinden reddine karar verilmiş, 22.05.2007 tarihli celsede, davacı vekilinin tedbir talebinin reddine ilişkin beyanlarına ve dosyaya sunulan bilirkişi raporuna istinaden davalının dava konusu alacak tutarını karşılayacak miktarda menkul, gayrimenkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalının mallarını 3. Kişiye devrini önlemek amacıyla 17.07.2012 tarihli celsede yine tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır. Davalının 05.04.2014 tarihli dilekçesi ile arsa üzerindeki tedbir kararının kaldırılması talebine üzerine, mahkeme ihtiyati tedbir kararının davalı dinlenilmeden verildiğini, kanunda, tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu üzerinde verilebileceği, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilemeyeceği, somut olayda davanın bir miktar tazminat alacağına ilişkin olduğu, ancak İcra İflas Kanunu madde 257" deki şartların varlığı halinde ihtiyati hacze karar verilebileceği gerekçesi ile ihtiyadi tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından bu karar temyiz edilmiş, mahkemece 13.05.2014 tarihli temyiz talebi, mahkemece Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 2013/1 E., 2014/1 K. sayılı kararı nazara alınarak 7 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
.../...
S.2.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.