10. Hukuk Dairesi 2014/9615 E. , 2014/14332 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Samsun 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 12.02.2014
No : 2011/637-2014/78
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 04.11.2009-01.01.2010 dönemindeki çalışmaların tespiti istemine ilişkin olup; davacının, 01.01.2010 tarihli internetten verilme işe giriş bildirgesi ile 01.01.2010-29.06.2011 döneminde davalı şirket işyerinden, tam bildirimlerinin bulunduğu, Mahkemece; işyerinin kapsam durumu, yazılı belge ve tanık beyanının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı yasanın 86/9.maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği, çalışma olgusunun da tanık dahil her türlü delille ispatlanabilmesi nedeniyle delil serbestliği bulunduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar, sonuç itibariyle sigorta primlerinin işverenden tahsiline de yol açacağından, işverenlik sıfatının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. “İşveren”, 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesi, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılması, bir başka anlatımla, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, husumetin kendisine yöneltilmesi zorunlu olan kişidir.
Mahkemece, öncelikle, davalı şirketin, kapsam tarihi öncesi döneme ilişkin talep yönünden işveren sıfatı belirlenmeli, tespit edilecek işverene, HMK. 124. maddesi gereği husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, anılan işverenin göstereceği deliller toplanmalı; işverenin belirlenmesinde tanık beyanları gözetilmeli ve hizmet cetvellerindeki işyeri kayıtları Kurumdan istenilmeli, 1050848 sicil sayılı işyeri dosyası da celbedilmeli, tespit edilen işveren ile davalı şirket arasında fiili ve organik bağ olup olmadığı araştırılmalı, Mahkemece, re"sen araştırma ilkesi doğrultusunda, davalı işyerinin bordrolarında uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa, çelişki giderilmeli sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çalışmanın, tam zamanlı olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.