21. Hukuk Dairesi 2018/5 E. , 2018/3762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ............ Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
A) Davacı İstemi:
Davacı; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabı:
Davalı ... vekili özetle; ...... denetmen raporu ile davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle,5510 sayılı Yasanın 56. md. göre işlem yapıldığını, aynı Yasanın 96. md. uyarınca yersiz ödenenlerin tahsili için dava açıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince; “Tüm bu nedenlerden dolayı gerek davacı kadının köyünün muhtarı ... ve gerekse dava dışı ...... olan ......... mahallesi muhtarı ... tanık ... beyanları ...... araştırma tutanaklarıyla ve nüfus ve seçim kayıtlarıyla aynı doğrultuda birlikte ikamet etmediklerini gösterdiği arada müşterek çocuklarının asker uğurlaması dava dışı eşin felçken insani görev olarak bakılmasının birlikte yaşadıklarını göstermediği anlaşılmakla kurumun yeterli kesin ve iyi şekilde araştırılmamış tutanağına dayalı yetim aylığının kesilmesi sosyal hukuk devletiyle bağdaşmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla kadının davasının kabulüne ...... nun davasının reddine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle “
1-ASIL DAVA DOSYASININ KABULÜ İLE ;
1-Davalı Kurumun 25.07.2016 tarih 82204.14 TL yersiz ödemeye ilişkin işleminin iptaline ve 30.06.2016 tarihinde durdurulan maaşının yeniden bağlanmasına
2-BİRLEŞEN DAVA DOSYASININ REDDİNE ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı Kurum vekili; ...... denetmen raporu ile davacının eşiyle birlikte yaşadığının tespit edildiğini, usul ve yasaya aykırı verilen yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
D) Bölge ...... Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge ...... Mahkemesince “İnceleme konusu davada, davacı ile boşandığı eşinin fiili birlikteliği yönünde Kurumca tutanak düzenlenmiş ve bu tutanak sonucunda davacının babasından aldığı yetim aylığı kesilmiş ise de; denetim sırasında davacının boşandığı eşi ile birlikte oturduğunun tespitinin yapılamadığı, davacı ile boşandığı eşinin Kimlik Paylaşım Sistemindeki adreslerinin farklı adresler olduğu, Seçim Müdürlüğü"nün yazısından farklı adreslerde oylarını kullandıkları, yargılama sırasında dinlenen ve ......nde oturan tanıkların beyanlarına göre davacı-karşı davalının ......nde boşandığı eşiyle birlikte oturmadığı, müşterek çocuğun askere gidiş dönüşü sırasında köye geldiği, Beyce Köyünde dinlenen tanıkların beyanlarına göre ise, davacıyı ve boşandığı eşini birarada görmedikleri, ancak ......"nde yaşadığını duyduklarını belirttikleri, ...... Araştırma tutanağına göre, davacının boşandığı eşiyle bir arada yaşamadığının tespit edildiği, davalı-karşı davacı Kurumun ise karşı bir kanıt sunmadığı, nüfus ve seçmen kayıtları ile zabıta araştırması sonucunda elde edilen bilgiler, birlikte yaşama olgusunu göstermediği gibi; telefon, elektrik ve su aboneliği ile muhtarlık kayıtlarında da davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığına ilişkin bilgi yer almadığı, davacı tarafça sunulan ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda re"sen toplanan kanıtlardan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama durumunun gerçekleşmediği ve istinafa konu hükmün usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından, davalı-karşı davacı ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur. ” gerekçesiyle “...... 2. İş Mahkemesi"nin 23.05.2017 tarih, 2016/262 Esas ve 2017/161 Karar numaralı hükmüne yönelik davalı-karşı davacı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan REDDİNE,” karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Davalı ... vekili; “Denetmen raporu ve telefon abonelik kayıtları tarafların birlikte yaşadıklarını göstermektedir. Tutanak tanıkları dinlenmemiştir. ” gerekçesiyle Bölge ...... Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ......Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ......Kanununun 59/2. maddesinde: “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel ......Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu nedenle Anayasanın 20"nci maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacının ve boşandığı eşinin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğini saptanmalı, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacının ve boşandığı eşinin kayıtlı olduğu adreslerde kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/...... Komutanlığı araştırması yapılmalı, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden ; davacının 14/07/2009 tarihinde eşi ... " den boşandığı, 03/03/2003 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı aldığı Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen 29/05/2016 tarih-OÖ/82 sayılı rapora göre davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, bu rapora dayanılarak Kurumca, 17/09/2009 - 22/07/2016 tarihleri arasında ödenen aylıklar ve işleyen faizinin borç çıkarıldığı,birleşen ...... 1. İş Mahkemesinin 2017/20E. sayılı dava dosyasında; ......’nın, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile , 17/09/2009 - 22/07/2016 tarihleri arasında ...’ün hesabına yatan ve haksız yere çekilen 82.204,14 TL"nin çekim ve sarf tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etiği, anlaşılmaktadır.
Somut olayda; sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen raporda; yapılan çevresel soruşturmada : ....../ ...... adresinde ikamet eden hane halkına no: 14 ‘te kimin ikamet ettiği sorulduğunda ... ile ...’ün ikamet ettiklerini ve evli olarak bildiklerini, ... ‘in akrabası oldukları için isim ve imza veremeyeceklerini beyan ettikleri, aynı adresteki no:18 de ikamet edenlere, ...’ün nerede ikamet ettiği sorulduğunda no:14 teki adreste ikamet ettiğinin beyan edildiği, ancak ifade sahiplerinin isim ve imza vermekten imtina ettikleri, çevrede ilgililerin boşandıklarının bilinmediği, Mahkemece tutanak tanıklarının Mahkemede ifadelerine başvurulmadığı, ......... Mahallesi Muhtarlığı cevabî yazısında; ... ‘ün eşiyle şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrıldıkları ve ..."ün ...’den bir oğlan çocuğunun olduğu ,geçmiş yıllarda oğlunun yanına ayda bir geldiği ve 6-7 ay önce boşandığı eşinin yani ...’in felç geçirmesi nedeniyle oğlu bakamadığı için oğluyla, eşinin yanında kaldığının ifade edildiği, Beyce Köyü Muhtarı cevabi yazısında :”... eşinden boşandıktan sonra babasından kalan Beyce kasabasındaki Cumhuriyet Mevkii Yazlık Sokağı No: 42 adreste oturmaktaydı fakat ara sıra çocuğundan dolayı gidip gelmekteydi. Bugünlerde duydum ki eski eşi ile 6 veya 7 ay civarı Demirci Köyde kaldığı duyulmaktadır.” denildiği görülmüştür.
Denetmen raporuna göre davacı ve eşinin birlikte yaşadığına ilişkin kuvvetli deliller bulunduğu, ancak dosyada tutanak tanıklarının dinlenmediği, bu nedenle toplanan delillerin davanın kabulüne yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda;Mahkemece yapılacak iş; yukarıda izah edilen açıklamalar doğrultusunda; yatalak olması nedeniyle tanık olarak dinlenmeyen tutanak tanığı da dahil olmak üzere denetmen raporunda bilgilerine başvurulan şahısların tanık olarak beyanlarına başvurmak,davacının ve eşinin medula kayıtlarını getirterek, neredeki sağlık hizmet sunucularından hizmet aldıklarını ve bu kurumlara beyan ettikleri adresleri sorgulamak, toplanan delilleri değerlendirdikten sonra sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge ...... Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge ...... Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge ...... Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge ...... Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.