Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19913 Esas 2017/3891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19913
Karar No: 2017/3891
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19913 Esas 2017/3891 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/19913 E.  ,  2017/3891 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uylarak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2007/1534 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibe dayanak yapılan 3 adet bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin davalı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını beyanla, müvekkilinin bahse konu icra dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında ayakkabı ticaretinden kaynaklanan bir ticari ilişki olduğunu, takibe dayanak yapılan senetlerin "... Deri Mamulleri Kundura Konfeksiyon Tic. Ltd. Şti."nin borcundan dolayı davadışı ... tarafından imzalanıp verildiğini, davacı ... ...l" ın bu şirketi devir yolu ile tüm borçları ile birlikte aldığını,..." ün bahse konu işletmeyi çok geniş yetkilerle işleten şahıs olduğunu, davacının aynı taleplerde bulunarak ve aynı icra takip dosyası ile ilgili olarak müvekkili aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi" nin 2007/163 E.sayılı dosyasından da menfi tespit davası açtığını, ancak o davayı takip etmediğini ve mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle açılan bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin aynı nedenlere dayanarak, aynı icra dosyası için, aynı davalı aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi" nin 2007/163 sayılı dosyasından da menfi tespit davası açmış olduğu, o davayı takip etmediği, mahkemece verilen 24.12.2007 tarih ve 2007/346 sayılı karar ile "davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği ve bu kararın 20.10.2011 tarihinde kesinleştiği, "davanın açılmamış sayılmasına" şeklindeki kararın da kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu, zira tarafların, dayanılan maddi vakıalar ile hukuki sebebin ve her iki davaya konu yapılan icra takip dosyasının aynı olduğu, durum böyle olunca işbu mahkemedeki davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.10.2013 günlü 2013/11802 E. 2013/15608 K. Sayılı ilamı ile; "Somut olayda ilk davanın hüküm fıkrası "takip edilmeyen davanın HUMK" un 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına" şeklinde olup, ilk davada esasa ilişkin bir hüküm kurulmamış olduğundan kesin hükmün varlığından sözedilemez. Bu durumda mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu takibe konu bonolarda davacının imzasının olmadığı, davalı tarafça her nekadar takibe konu senetlerin ...tarafından davalıya verildiği, bu kişinin de davacının ticari vekili olduğu beyan edilmiş ise de, sunulan vekaletnamede kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.