Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19503
Karar No: 2017/3887
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19503 Esas 2017/3887 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/19503 E.  ,  2017/3887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili; müvekkilinin balık çiftliği işlettiğini, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıdan balık yemi satın aldığını, davalı yanca müvekkili aleyhine 10.000,00 TL bedelli bir adet bonodan dolayı icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip konusu bonoyu mal siparişi karşılığında düzenlediğini, fakat davalının taahhüt ettiği malı teslim etmediğini, böylece bononun bedelsiz kaldığını ileri sürerek bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin yem üreticiliği yaptığını, balık üreticiliği yapan davacının müvekkilinden muhtelif tarihlerde satın aldığı balık yemi bedellerine ilişkin takip konusu bonoyu düzenleyerek verdiğini belirterek, davanın reddine ve tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında balık yemini konu alan satış sözleşmesinin akdedildiği, takip konusu bonoda malen kaydı bulunmasına göre davacının senedin temel ilişkisini oluşturan malı teslim aldığının kabulü gerektiği, davacının teslim aldığı malın bedelinin 7.500,00 TL"sini ödediği, dolayısıyla davacının takibe konu 10.000,00 TL tutarlı bonodan 7.500,00 TL"si kadar borçlu olmadığı, bakiye kısım yönünden sorumluluğunun devam ettiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, takibin 2.500,00 TL alacak miktarı için devamına ve davacı yararına tazminata karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.07.2011 tarih, 2010/14949 E. - 2011/9557 K. sayılı ilamıyla; "Dava, İİK"nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, borçlu olunmayan kısım saptanarak talep de gözetilmek suretiyle menfi tespit hükmü kurulması gerekirken menfi tespit davasıyla bağdaşmayacak şekilde hükümde belirlenen miktar yönünden takibin devamına şeklinde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

    Davacı vekili; 22.03.2012 tarihli dilekçesi ile yargılama sırasında icra tehdidi altında 14.441,04 TL ödeme yaptıklarını belirterek, davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda alınan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile 9.965,87 TL"nin 2.441,04 TL"si için 13.06.2006 tarihi, 7.524,83 TL"nin ise 25.04.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 04.04.2013 tarih 2013/707 E. 2013/5811 sayılı ilamıyla; “Dava, 13.08.2002 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi"ne açılmıştır. Nitekim yargılama aşamasında Aile Mahkemesi sıfatı yönünden herhangi bir ara karar bulunmamakta ise de karar başlığında, kararı veren mahkeme olarak “Aile Mahkemesi sıfatıyla” denilmiş, yine karardan sonra düzenlenen 27.11.2012 tarihli harç tahsil müzekkeresinde, bozmadan sonra gönderilen davalı vekiline duruşma gününü bildiren bir davetiyede ve 22.03.2012 tarihli bir müzekkerede “ Aile Mahkemesi sıfatıyla” ifadesi yazılmıştır. Açıklanan bu yanlışlık mahallince giderilebilecek bir hata olarak görülmediğinden bu yanlışların giderilebilmesi için hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, istirdat davasının kabulüyle toplam 9.965,87 TL bedelin 2.441,04 TL"lik kısmı için 13.06.2006 tarihinden, 7.524,83 TL"lik kısmı için 25.04.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01.07.2015 tarihli 2014/20652 E. 2015/9720 K. Sayılı ilamıyla; " hükmün davalı yönünden onanmasına, davacı vekilinin temyiz istemine gelindiğinde; davacı vekilince dava dilekçesinde tazminat isteminde de bulunulduğu halde, bu istem yönünden yerel mahkemece olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, istirdat davasının kabulüne, davacının icra inkar tazmınatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava menfi tespit davası olup İİK 72. maddesine dayanmaktadır. Tahsil edilmiş bir alacağı icra takibine koyan alacaklının İİK 72/5 maddesi uyarınca kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda mahkemece icra takibinden önce yapılan ödemeler yönünden alacaklının kötüniyetli olduğu kabul edilerek İİK 72/5 maddesi gereğince kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi