Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/9511 Esas 2018/5490 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9511
Karar No: 2018/5490
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/9511 Esas 2018/5490 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıyla bir sözleşme imzalayarak kefil olduğunu, ancak kefaletin geçerli olmadığını ve borçlu olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür.
Mahkeme, davalı ile dava dışı kişi arasında imzalanan sözleşmenin tarihi ve icra takibiyle ilgili tarihleri dikkate alarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Ancak, davacının açtığı davada icra takip dosyasının derdest olduğu ve zamanaşımının söz konusu olmadığı belirtilerek mahkemenin işin esasına girip delilleri toplaması gerektiği vurgulanmıştır.
Kararda, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolunun açık olduğu belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK’nun 440/I maddesi
13. Hukuk Dairesi         2016/9511 E.  ,  2018/5490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan sözleşmenin kefil kısmına imza attığını, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefil olma iradesinin bulunmadığını, kefalet geçerli olsa dahi adi kefalet niteliğinde olduğunu ve asıl borçluya başvurmadan kefile başvurulamayacağını ileri sürerek davalı tarafından ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2005/1176 E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esastan davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, davalı ile dava dışı ... arasında sözleşmenin 25.5.2004 tarihli olduğu, 6.4.2005 tarihinde başlatılan icra takibi sonucu düzenlenen ödeme emrinin 18.4.2005 tarihinde tebliğ edildiği, dava ise 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 18.8.2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davası olup, icra takip dosyası derdest olduğundan zamanaşımı söz konusu değildir. O halde, mahkemece, işin esasına girilip taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.