Sahte fatura düzenlemek - defter ve belgeleri ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1793 Esas 2019/3691 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1793
Karar No: 2019/3691
Karar Tarihi: 09.04.2019

Sahte fatura düzenlemek - defter ve belgeleri ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1793 Esas 2019/3691 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Toros Diş Deposu ve Laboratuvar Malzemeleri Alım ve Satım San. Tic. Ltd. Şti. ortakları 2010-2011 döneminde sahte fatura düzenlemekle suçlanmışlar, ancak sanıklar beraat etmişlerdir. Sanıkların savunmasında, işe alınma vaadiyle vekaletname vererek adlarına kurulmuş olan şirketlerle ilgisi olmadığını ve bu şirketler adına fatura düzenlemediklerini beyan etmelerine rağmen, bazı deliller sanıkların şirket adına imza sirküleri düzenlediğini göstermektedir. Bu nedenle, tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçlamasıyla dava açılmış ve sanık beraat etmiştir. Ancak, 213 sayılı VUK'un 253 ve 254. maddeleri gereği defter ve belgeleri muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek sorumluluğu şirket yetkilisine ait olduğu için, mücbir bir sebep olmaksızın sanığın yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253. ve 254. maddelerine göre defter ve belgelerin muhafaza edilmesi ve istenildiğinde ibraz edilmesi sorumluluğu mükellef

11. Ceza Dairesi 2019/1793 E. , 2019/3691 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belgeleri ibraz etmemek
HÜKÜM : Beraat

A) Katılan vekilinin, sanıklar hakkında 2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Toros Diş Deposu ve Laboratuvar Malzemeleri Alım ve Satım San. Tic. Ltd. Şti. ortağı olan sanıkların 2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların ...... isimli kişi tarafından işe alınma vaadiyle noterde vekaletname verdiklerini, bu vekaletname ile adlarına pek çok şirketin kurulmuş olduğunu, kurulan şirketlerle ilgilerinin olmadığını ve bu şirketler adına fatura düzenlemediklerini beyan etmelerine karşın, sanık ...’in şirket kuruluşundan sonra 05.03.2010 tarihinde Ankara 29. Noterliğinin 1623 yevmiye numaralı işlemi ile şirket adına imza sirküleri düzenlemesi, şirket kuruluş işleminin ise sanık ... adına vekaleten...... isimli kişi tarafından yapılmış olması, iş yerinde 18.02.2010 tarihinde yapılan yoklama fişinde sanık ... adına imza atılmış olması ancak bu imzanın sanığın imzasına benzememesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; sanığın savunmasında adı geçen...... ile sanık adına vekaleten işlem yapan...... isimli kişilerin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, şirketin fiilen kim tarafından idare edildiğinin sorulması, faturaları kullanan mükelleflerin de tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları ve faturalara konu malları kimden teslim aldıklarını, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, şirketin muhasebecisi olan ......’in de tanık sıfatıyla dinlenerek şirketle ilgili belgeleri kimin getirdiği ve fiilen şirketin kim tarafından idare edildiğinin sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler verilmesi,
B)Katılan vekilinin, sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
213 sayılı VUK"nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca defter ve belgeleri ait olduğu yılı takip eden 5 yıl boyunca muhafaza ve istenildiğinde ibraz etme sorumluluğunun, mükellefe ve/veya vergi sorumlusuna ait olduğu, şirket yetkilisi olan sanık ..."e defter ve belgelerini ibraz etmesi için 05.07.2013 tarihinde tebligat yapıldığı, mücbir bir sebep ileri sürmeden ibraz etme yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılan sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.