MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
İftira suçunda zamanaşımına ilişkin sürelerin TCK.nın 167/8. maddesine göre mağdurun suçu işlemediğinin sabit olduğu tarihte başlayacağı ve sanığın 21.01.2009 tarihli beyanı ile bu durumun netleştiği anlaşılmakla tebliğnamedeki zamanaşımının dolduğuna ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir
Mevcut dosyada, sanık, işlediği hırsızlık suçlarının (6 adet) soruşturması sırasında ..."nin kimlik bilgilerini vererek hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet verdiği, 07.05.2007 tarihinde tutuklanan sanığın yargılama sırasında cezaevinde gerçek kimliğinin anlaşılması üzerine açılan davada hakkında başkalarına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanmaktan 6 kez ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedildiği, yine sanık hakkında aynı mağdura karşı...1. Asliye Ceza Mahkemesinin.... K. sayılı dosyasında TCK.nın 268/1. maddesi yollaması ile TCK.nın 267/1. maddesi gereğince sanığa verilen 2 yıl hapis cezasının 19.03.2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında şartları oluşan zincirleme suç hükümlerine göre başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilecek olan cezadan TCK.nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılması ve böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.