3. Hukuk Dairesi 2017/13837 E. , 2019/3605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Jandarma Okullar Komutanlığı emrinde sözleşmeli subay olarak görev yapan davalının 29 Ağustos 2013 tarihinde sözleşmesinin feshedilerek ilişiğinin kesildiğini, sözleşme fesih işlemi neticesinde davalıya 50.705,03 TL tazminat ödemesinin yapıldığını, bu tazminattan 12.540,18 TL gelir vergisinin sehven kesilmediğini, davalıya ödenen miktarın faizi ile birlikte iadesi için 26.03.2014 tarihinde ihtarname tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, davalıya ödenen 12.540,18-TLnin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 29/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın kanuni dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalıya yapılan ödemenin kıdem tazminatı niteliğinde olduğu, gelir vergisi kesintisine hukuki dayanak bulunmadığından davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık, davalının gelir vergisinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davalı tarafından 12.540,18 TL"nin gelir vergisi olarak iadesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptaline yönelik .... Vergi Mahkemesine Esas:2015/557 sayılı dosya ile açılan davada, davacıya yapılan tazminat ödemesinin kıdem tazminatı niteliğinde olup, gelir vergisi kesintisi yapılmak istenilmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu idari işlemin iptaline karar verildiği, söz konusu kararın Bölge İdare Mahkemesince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.05.2016 tarihinde onandığı ancak karar düzeltme yoluna gidilip gidilmediği hususunda dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığı anlaşılmıştır.
O halde, davalı tarafından, gelir vergisi olarak belirlenen miktarın iadesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptaline yönelik açılan davada; Bölge İdare Mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığı, bu durumda yukarıda belirtilen dava dosyasında verilecek kararın, bu dava sonucunu etkileyeceği nazara alındığında; mahkemece, ilgili dava dosyasının sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonucu göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.