Esas No: 2018/4755
Karar No: 2019/2703
Karar Tarihi: 13.05.2019
Terör örgütü propagandası yapmak suçu - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/4755 Esas 2019/2703 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2018/4755 E. , 2019/2703 K.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Terör örgütü propagandası yapmak suçundan Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2016 tarihli ve 2016/57 esas, 2016/15 sayılı kararı ile 1 yıl 18 ay hapis cezasına hükümlü ..."ın, iş bu cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin reddine dair Siverek İnfaz Hakimliğinin 01/01/2018 tarihli ve 2018/8 esas, 2018/4 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, hükümlünün cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarihli ve 2018/16 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Her ne kadar hükümlü tarafından denetimli serbestlik kanunundan faydalanma talebinde bulunulması üzerine, merci Siverek Ağır Ceza Mahkemesince, hükümlünün talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 105/A maddesine göre yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2016 tarihli ve 2016/57 esas, 2016/15 sayılı kararı ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"nun 7/2, 7/son ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılan terör suçlusu hükümlünün anılan cezanın infazı kapsamında ceza infaz kurumuna 24/03/2017 tarihinde girdiği ve bu kapsamda koşullu salıverilme tarihinin de 25/10/2018 olarak tespit edildiği,
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 105/A maddesinde "(1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir
nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler....",
6291 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 3/1-2. maddesinde "(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan; a) Açık ceza infaz kurumunda bulunan, b) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan, iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir. (2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar," ile
6655 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun"un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 4. maddesinde yer alan "(1) Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmaz"
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç. maddesinde "Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır." şeklindeki düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
6291 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 3/2. maddesinde yer alan hükmün, yürürlük tarihi olan 11/04/2012 tarihi itibariyle anılan madde ile getirilen düzenlemeden istifade edebilecek olan hükümlülerin durumunu belirlediğinden olayda uygulama olanağı bulunmadığı, ancak belirtilen yasal düzenlemeden sonra yürürlüğe giren 6655 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun"un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"a eklenen geçici 4. maddesi gereğince, 5275 sayılı Kanun"un 105/A-1-a ve 105/A-2 madde ve bentlerinde yer alan 6 aylık süre şartı 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmayacak olması ve hükümlünün de bu düzenlemeden istifade ettiği anlaşılmakla birlikte, hükümlü hakkında örgütle bağlantısının kesildiğine ilişkin delil bulunmadığı ve Siverek Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığı"nın 29/12/2017 tarihli ve 2017/811 sayılı İyi Hal Tespiti Görüş Bildirme Kararında, mensup olduğu örgütten ayrıldığına dair bir tespit yapılmadığı, dolayısıyla hükümlünün şartla tahliye tarihine
6 aydan fazla süre kaldığı ve bu nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 14.09.2018 gün ve 94660652-105-63-1529-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü,
TÜRK MİLLETİ ADINA
A-) Hükümlü ..."ın, Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2016 tarihli ve 2016/57 esas, 2016/15 sayılı kararıyla 09.08.2016 tarihinde işlediği terör örgütü propagandası yapmak suçundan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2, 7/2-son, TCK"nin 43 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 18 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu mahkumiyet kararının Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 27.12.2016 tarihli ve 2016/170 esas, 2016/153 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle kesinleştiği,
Cumhuriyet savcılığınca düzenlenen 08.09.2017 tarihli müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihinin 25.10.2018, bihakkın tahliye tarihinin ise 09.06.2019 olarak belirlendiği, 24.03.2017 tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda cezasının infazına başlanan hükümlünün Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 30.08.2017 tarihli ve 2017/3398 sayılı terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdiki kararında mensup olduğu örgütten ayrıldığına karar verildiği, aynı tarihli 2017/3399 sayılı değerlendirme kararında da hükümlünün bağlı bulunduğu örgütten ayrılarak tarafsız hükümlüler grubunda değerlendirilmesine karar verildiği, bu tespit ve değerlendirmelerin sonucunda da 27.10.2017 tarihinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verildiği, açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün 29.12.2017 tarihli dilekçesiyle hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesini istediği,
Siverek Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 29.12.2017 tarihli ve 2017/811 sayılı iyi hal tespiti görüş bildirme kararında “....işlediği suçtan dolayı nedamet duyan, iyi halli hüküm olduğu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hükümlü olduğu, koşullu salıverilmesine altı ay yada daha az süre kalması durumunda denetimli serbestlik yasasından
faydalanabileceği,...” şeklinde değerlendirme yapıldığı,
Siverek İnfaz Hakimliğinin 01.01.2018 tarihli ve 2018/8 esas, 2018/4 sayılı kararıyla 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 3/2. maddesi uyarınca koşullu salıverilmesine altı ay kala denetimli serbestlikten yararlanabileceğinden hükümlünün talebinin reddine karar verildiği,
Hükümlünün yasal süresi içerisinde bu karara itiraz ettiği,
İtiraz merci olarak Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2018/16 değişik iş sayılı kararı ile hükümlünün itirazının kabulüne, Siverek İnfaz Hakimliğinin 01.01.2018 tarihli ve 2018/8 esas, 2018/4 karar sayılı kararının kaldırılmasına, 5275 sayılı Kanunun 105/A-1-a ve geçici 4. maddeleri uyarınca hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına kesin olarak karar verildiği,
anlaşılmıştır.
B-) KONU İLE İLGİLİ YASAL MEVZUAT:
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. maddesine göre;
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 4. maddesine göre;
Aşağıdaki suçlar 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır:
a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319 uncu maddeleri ile 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç) 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d) Anayasanın 120 nci maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar.
e) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 inci maddesinde tanımlanan suç.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesine göre;
Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur.
Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır.
5237 sayılı TCK"nin 6/1-j maddesine göre;
Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi anlaşılır.
05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 105/A maddesine göre;
(1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla;
a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren,
b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan,
koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.
(2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.
.....
05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. maddeye göre;
(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan;
a) Açık ceza infaz kurumunda bulunan,
b) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan,
iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine
kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir.
(2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar.
(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 105 inci maddenin dördüncü fıkrası hükmüne göre mahkûmiyet sürelerinin geriye kalan yarısı kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle infaz edilmekte olan hükümlüler hakkında aşağıdaki şekilde işlem yapılır:
a) Koşullu salıverilme süresini tamamlamayanların cezalarının infazına 105/A maddesi hükümleri uyarınca devam olunur.
b) Koşullu salıverilme süresini tamamlayanların infaz dosyası 107 nci ve 108 inci maddeler uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir.
24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre;
(1) Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmaz.
25/12/2015 tarihli ve 6655 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2020” şeklinde değiştirilmiştir.
15/8/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre;
(1) 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”, olarak uygulanır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14. maddesine göre;
(2) Hükümlülerin açık cezaevlerine ayrılmalarına ilişkin esas ve usûller yönetmelikte gösterilir.
(3) İlk kez suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükümlü bulunanların cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilebilir.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin;
Doğrudan açık kuruma alınacak hükümlüler başlıklı 5 maddesine göre;
(1) Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere;
a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
c) Adlî para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,
ç) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların,
cezaları doğrudan açık kurumlarda yerine getirilir.
Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler başlıklı 6. maddesine göre;
(1) Hükümlülerden;
a) (Değişik:RG-22/8/2015-29453) Toplam (Değişik ibare:RG-22/2/2017-29987) cezaları on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise onda birini kurumlarda infaz edip, iyi hâlli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar,
b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,
c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,
açık kurumlara ayrılabilir.
(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;
a) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddeleri ile 1/3/1926 tarihli ve mülga
765 sayılı Türk Ceza Kanununun 403, 404, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499 uncu maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalması,
b) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102 ve 103 üncü maddeleri ile eşe karşı işlenen 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri ve 1/3/1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 414, 416/1, 418/1 maddeleri ile eşe karşı işlenen 449/1, 456 ve 457/1. maddelerinden mahkûm olanlar ile adli suçlardan hükümlü olup yabancı uyrukluların koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kalması,
c) 29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30/7/1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununun 14 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanunun 221 inci maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,
şartı aranır.
(3) Birden fazla cezanın toplanarak infazı hâlinde, açık kuruma ayrılmada esas alınacak suç, koşullu salıverilme tarihine en az sürenin arandığı suçtur.
(4) Açık kuruma ayrılma süresini dolduranlar hakkında altı aylık deneme süresinin tamamlanması beklenmeden açık kuruma ayrılma kararı alınabilir.
Açık kuruma ayrılamayacak hükümlüler başlıklı 8. maddesine göre; Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar,
b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar,
c) (Değişik:RG-22/2/2017-29987) Haklarında iyi hal kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam beş ve daha fazla hücreye koyma cezası alıp, son hücreye koyma cezasının kaldırılması üzerinden bir yıl geçmemiş olanlar,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar,
açık kurumlara ayrılamaz.
(2) Ayrıca;
a) Koşullu salıverilme kararı geri alınanların, geri alınan cezalarının tamamı,
b) Denetimli serbestlik tedbirinin ihlali sonucunda, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin tamamı,
c) Çocuk eğitimevleri hariç, kapalı kurumlardan firar edenler ile açık
kurumlardan ikinci kez firar etmiş olanların, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamı,
ç) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince verilen hapsen tazyik veya tazyik hapisleri dışında, diğer kanunlarda düzenlenen tazyik, disiplin veya zorlama hapislerinin tamamı,
kapalı kurumlarda infaz edilir. Diğer cezalar, Yönetmelikte aranan koşulların bulunması halinde açık kurumlarda infaz edilebilir.
(3) Kapalı kurumda hükümlü olup;
a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı haklarında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları idare ve gözlem kurulu kararıyla saptananlar,
bu durumları devam ettiği sürece açık kurumlara ayrılamaz.
07.09.2016 tarihinde eklenen geçici 1. maddeye göre;
5275 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesi gereğince istisna tutulan suçlardan hükümlü olanlar hariç olmak üzere, 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, beş yıldan az hapis cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna alınan hükümlüler, en geç üç gün içerisinde yapılacak ilk gözlem sonucu iyi halli oldukları tespit edildiği takdirde bu Yönetmeliğin 10 ncu maddesine göre açık kuruma ayrılabilir.
C-) HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanuna eklenen 105/A maddesi, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla koşullu salıverilme tarihine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebileceğini hükme bağlamaktadır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre; denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi, ya da Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma şartları oluşmasına rağmen iradesi dışındaki nedenlerle açık ceza infaz kurumuna ayrılamaması veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilmesi, açık ceza infaz kurumuna ayrılma
şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması,
Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin toplam cezalarının 1/5"ini tamamlaması,
Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalması, 15/8/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre; 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan hükümlüler yönünden koşullu salıverilmelerine iki yıl yada daha az bir sürenin kalması,
İyi halli hükümlü olması,
Hükümlünün hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması yönünde talebinin bulunması,
halinde, hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
Ancak, 6655 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddesine göre, 105/A maddesinde öngörülen altı aylık süre şartı ile Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin cezalarının belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31.12.2020 tarihine kadar aranmayacağı yönündeki düzenleme karşısında İnfaz Hakimliğince, açık ceza infaz kurumuna ayrılan yada ayrılma hakkı bulunduğu halde iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan hükümlüler hakkında maddede öngörülen diğer koşulların gerçekleşmesi durumunda denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazına karar verilebilecektir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar
verilebilmesinin ön şartının çocuk eğitim evinde bulunan hükümlüler dışındaki hükümlüler açısından açık ceza infaz kurumuna ayrılma yada ayrılma hakkının bulunması olarak öngörülmesi nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma ile ilgili düzenlemelerinde her olayda değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
02.09.2012 tarihli 28399 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği ile yine bu yönetmelikte değişiklik yapan 22.08.2015 tarihli ve 29453 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde;
Açık cezaevine doğrudan alınacak hükümlüler, Yönetmeliğin 5. maddesinde sayılmış olup "terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında" işlenen suçlar hariç tutulmuştur.
Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılabilecek olan hükümlüler Yönetmeliğin 6. maddesinde gösterilmiştir. Terör suçlularının bu haktan yararlanabilmesi için haklarında 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanununun, 4422 sayılı Kanunun 14. maddesinin veya 5237 sayılı TCK"nin 221. maddesinin uygulanmış olması ya da terör veya örgütlü suçtan mahkum olanların mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmiş olması gerekmektedir.
Yönetmeliğin 8. maddesine göre, Yönetmeliğin 6/2-c ve ç bendi dışında kalan terör ve örgütlü suçlardan mahkum olanlar açık kuruma ayrılamayacaktır.
Somut olayda hükümlünün infaza konu cezasının terör örgütü propagandası yapmak suçuna ilişkin olduğu, hükümlünün işlediği suçun niteliği gereği örgüt mensubu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, örgütün yönlendirmesi sonucu örgüt adına suçu işlediğine dairde kesinleşen kararda bir tespitin bulunmadığı, örgüt mensubu olmadığı kesinleşen yargı kararı ile kabul edilen bir kişinin mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığı gibi tamamen subjektif ve bu dosya açısından hukuki açıdan sonuç doğurması mümkün olmayan bir değerlendirmeye konu yapılmasının yerinde olmamasına rağmen kanun yararına bozma istem yazısında ileri sürülenin aksine hükümlünün Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 30.08.2017 tarihli ve 2017/3398 sayılı terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdiki kararında mensup olduğu örgütten ayrıldığına aynı tarihli 2017/3399 sayılı değerlendirme kararında da hükümlünün bağlı bulunduğu örgütten ayrılarak tarafsız hükümlüler grubunda değerlendirilmesine ve 27.10.2017 tarihinde de kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verildiği anlaşılmakla; hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığına ilişkin bir tespit bulunmadığından açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı bulunmadığına ilişen kanun yararına bozma istem yazısındaki değerlendirmenin yerinde olmadığı,
Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılan hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A. maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazını isteme hakkının bulunduğu, koşullu salıverilme tarihi 25.10.2018 olarak belirlenen hükümlünün talepte bulunduğu 29.12.2017 tarihi itibariyle koşullu salıverilmesine bir yıldan az sürenin kaldığı,
05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 105/A maddesinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı öngörülmesine rağmen 05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrasında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan açık ceza infaz kurumunda bulunan, kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği öngörülmekle, hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı aranmaksızın bu infaz usulünden yararlanmalarına imkan sağlandığı ancak aynı maddenin 2. fıkrasında koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlülerin, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanabilecekleri öngörülerek, bu maddeden yararlanma imkanı bulunan koşullu salıverilmelerine bir yıl yada daha az kalan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı kazanan hükümlüler arasında denetimli serbestlik tedbirin uygulanma süresi yönünden farklılık yaratıldığı, ancak 6655 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şartın 31.12.2020 tarihine kadar uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmakla yetinildiği, 105/A maddesinde yararlanma hakkı bulunan hükümlüler arasında geçici 3. maddede olduğu gibi farklı bir uygulama yapılması yönünde bir düzenleme getirilmediği, geçici 3. maddenin 2. fıkrasında 1 ve 3. fıkralarda olduğu gibi “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla” ibaresine yer verilmemiş ise de,
2. fıkra ile getirilen düzenlemenin de o anki koşullara göre koşullu salıverilmeden yararlanma hakkı bulunan hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri süreye ilişkin bir düzenleme olduğunu kabulde zorunluluk bulunduğu, geçici 3. madde ve 105/A maddesinin aynı 6291 sayılı Kanunla 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenip aynı tarihte yürürlüğe girdikleri de göz önünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kalan diğer hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma süreleri açısından farklı bir uygulama yapılması yönündeki iradesini denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazının düzenlendiği 105/A maddesinde ortaya koyacağında şüphe bulunmadığı, zira 105/A maddesinin 3. fıkrasında sıfır altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin koşullu salıverilmesine iki yıl yada daha az süre kalması, maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin ise koşullu salıverilmesine üç yıl yada daha az süre kalması ve diğer şartları da taşımaları halinde denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri şeklinde yaptığı düzenleme ile bu hükümlüler ile diğer hükümlüler arasında farklı uygulama yapılması gerektiği yönündeki iradesini açıkça ortaya koymuş olması da dikkate alındığında geçici 3. maddenin 1, 2 ve 3. fıkralarının geçici 3. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma hakkı bulunan hükümlüler ile sınırlı bir uygulama alanının olduğunu kabul etmek gerektiğinden haklı nedenlere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) KARAR:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarihli ve 2018/16 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN CMK"nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.