4. Ceza Dairesi 2013/33807 E. , 2016/2554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, öğretmenler odasında yüksek sesle radyo dinleyen sanık ..."nin kendisini uyaran öğretmenlerden katılan ..."a “ ...olabilir, öğretebiliriz, sana dersini de veririm, gününü de gösteririm” biçimindeki sözlerle tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda TCK"nın 106/1-2.cümlesi kapsamında sair tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Sanık ..."nin aşamalarda “...olay günü ben öğretmenler odasında MP3 le ders çalışırken ... bana hocam kulaklık kullanmıyormusunuz dedi. Zaten çok gürültü var ben de kulaklık kullanmıyorum dedim. Daha sonra müşteki Ahmet Zekai hoca söze girdi, "güzelim o ne demek, biz Almanca bilmiyoruz, anlamıyoruz, dinlemek istemiyoruz. dedi” şeklindeki savunması, katılanın sanığa yetişkin bir erkeğe günlük hayatta alışılmış olmayan şekilde “güzelim” diye hitap etmesi, bu eylemlerin sonucunda hakaret ve tehdit eylemlerinin gerçekleşmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanmaması,
b)TCK"nın 125/1. maddesinin temel ceza olarak hapis veya adli para cezası biçiminde seçenek yaptırım öngörmesi karşısında, sanıklar hakkında hapis cezasının tercih edilme gerekçesi gösterilmeden hüküm kurulması,
c)Seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmemesi,
d)TCK"nın 125/4. maddesinin uygulaması sırasında "sanığın yargılama aşamasındaki iyi hali lehine takdiri indirim sebebi olarak kabul edilmesine karşılık indirim maddesi olan TCK"nın 62 madde gerekçesi kullanılmak suretiyle artırım yapılarak hükmün karıştırılması,
e)Sanık ... hakkında hakaret suçundan dolayı somut (maddi) bir zarar oluşmaması ve mağdurun uğradığı manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, CMK"nın 231/6. maddesindeki koşullar değerlendirilip bir karar vermek yerine “şikayetinin devam etmesi ve hakaret sonucunda sanığın eyleminin sonuçlarına katlanması açısından” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
f)Gerekçeli kararda, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında "sanık hakkında hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden TCK"nın 53. maddesi ile ilgili şimdilik karar verilmesine yer olmadığı" denilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.