Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2594
Karar No: 2019/244
Karar Tarihi: 10.01.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2594 Esas 2019/244 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalı lehine dava konusu taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme davayı kabul ederek, davalı lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazların artık davacıların malı olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece davanın reddi gerektiği halde hüküm kurulması yanlıştır ve kararın bozulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 856. ve 881. maddeleri ipotek hakkı ile ilgilidir. 856. madde, ipotek tesisi için rehin sözleşmesinin tapu siciline tescil edilmesi gerektiğini belirtirken, 881. madde ise ipoteğin alacaklı tarafından kurulabileceğini ve taşınmazın borçlunun mülkiyetinde bulunması şartı aranmadığını açıklamaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2018/2594 E.  ,  2019/244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile birlikte dava dışı ortakları da bulunan bir adi şirket kurduğunu, bu ortaklık nedeniyle teminat amaçlı kullanılması veyahut gerektiğinde satılarak ortaklığa sermaye yapılması amacıyla dava konusu taşınmazlar üzerine davalı lehine ipotekler konulduğunu, taşınmazların satış yetkisinin de davalıya verildiğini, davalının davaya konu taşınmazları satıp parasını aldığını; bu satışların muvazaalı olduğu iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davasında müvekkili lehine karar verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu 754 ada 31 ve 1919 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteklerin ayrı ayrı kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Anılan madde uyarınca ipotek kurulmasına ilişkin sözleşmenin geçerliliği, resmi şekilde yapılmasına bağlıdır.
    Türk Medeni Kanununun 881. maddesi gereğince de halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir. İpoteğe konu olacak taşınmazın borçlunun mülkiyetinde bulunması gerekmez.
    Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmazın maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yoluyla isteyebilir.
    Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazların halen dava dışı 3. kişiler adına kayıtlı olduğu gönderilen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Davacı ...’in, ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazların maliki olduğu görülmekte ise de dava tarihinde dava konusu taşınmazların maliki olmadığından aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
    Bu itibarla mahkemece, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi