Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1543
Karar No: 2022/1164
Karar Tarihi: 06.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/1543 Esas 2022/1164 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1543
KARAR NO: 2022/1164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/154 Esas
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/09/2022
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten "süresiz yayın/kitap" satın aldığını, sonrasında davalı şirketin FETÖ ile bağlantılı olduğunun ortaya çıkması üzerine müvekkilinin satın aldığı süresiz yayınlar/kitapların piyasadan geri toplanması gerektiğini, müvekkilinin iade faturaları ile birlikte davalı şirkete iade ettiğini ve kitapların davalı şirketin adresine ulaştığını, faturaların davalı şirket tarafından kabul edildiğini, ancak davalı şirketin iade edilen kitapların bedellerini müvekkiline geri ödemekten kaçındığını, İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz dilekçesinde kitapları iade almasına rağmen bedellerini geri ödemediğini belirterek borcunu açıkça ikrar ettiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu, borçlunun mal kaçırması kuvvetle muhtemel olduğundan ve şartları gerçekleştiğinden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, UYAP üzerinden incelenen İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlunun itiraz dilekçesinde davacı tarafından iade edilen kitapları iade almalarına rağmen karşı tarafa başkaca kitaplar alabilecekleri şeklinde teklifte bulunduklarını belirttiği, buna göre taraflar arasındaki ticari ilişki sonrasında doğan alacağın muaccel alacak olduğu, bu alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehinin de bulunmadığının görüldüğü, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşullarının yeterli olduğu, yaklaşık ispatın da mevcut olduğu gerekçesiyle talep edilen 19.288,10- TL alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere %15 teminat mukabilinde İİK’nun 257. maddesi gereği davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili; müvekkili şirketin TMSF yönetiminde olduğundan mal kaçırmasının söz konusu dahi olmayacağını, şirketin İTO tarafından re'sen terkin olunup, Maliye Bakanlığı'na devir olunduğunu, davanın ise 17/08/2016 tarihi sonrası açıldığını, davada 670 sayılı KHK'nın 5.madde hükmü uyarınca dava şartının bulunmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kitapların iadesi üzerine yapılan şifahi görüşmelerde davacıya iade edilen kitaplar karşılığında başkaca kitaplar alabileceği belirtilmesine rağmen davacı tarafın müvekkili şirketin çalışma şartları ve uygulamasına aykırı olarak nakit iadesi talep ettiğini, davacının davasını 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde ikame edilmediğini, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece 02/06/2022 tarihli ara karar ile; UYAP üzerinden incelenen İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlunun itiraz dilekçesinde davacı tarafından iade edilen kitapları iade almalarına rağmen karşı tarafa başkaca kitaplar alabilecekleri şeklinde teklifte bulunduklarını belirttiği, buna göre taraflar arasındaki ticari ilişki sonrasında doğan alacağın muaccel alacak olduğu, bu alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehinin de bulunmadığının görüldüğü, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşullarının yeterli olduğu, yaklaşık ispatın da mevcut olduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkili şirketin TMSF yönetiminde olduğunu, şirkete kayyım atandığını, müvekkili şirketin mal kaçırma iddialarının gerçek dışı ve mesnetsiz soyut iddialardan ibaret olduğunu, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz kararına yönelik itiraza ilişkindir. İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati hacz talebinde bulunabilir. İİK'nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: "İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur." İhtiyati hacze itiraz ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre "borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder." Somut olayda; davalı tarafça davacı tarafından iade edilen kitapları iade aldıklarını,karşı tarafa başkaca kitaplar alabilecekleri şeklinde teklifte bulunduklarını belirttiği, buna göre kitapların iade alındığının kabul edildiği iade edilen kitaplar karşılığında kitap alınması gerektiği yolundaki savunmanın dayanağının gösterilmediği alacağın muaccel olduğuna ilişkin kanaat verici delilin bulunduğunun kabulü gerekir.İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararında bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından istinaf nedeni yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/09/2022

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi