20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3030 Karar No: 2019/5878
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/3030 Esas 2019/5878 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından çatının tamir ve onarım borcu nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz ederek iptalini istemiş, Mahkeme bu istemi kabul ederek dava konusu borca ilişkin itirazı iptal etmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, davalının ödeme yapması gereken faiz ve gecikme tazminatının hesaplanması konusunda eksiklik olduğu gerekçesiyle kanuni bir bozma talebinde bulunmuştur. Ancak, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrasına göre, gecikme tazminatı hesaplaması için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Mahkeme, davalının açıkça toplantılara katıldığını beyan etmesi nedeniyle gecikme tazminatı yönünden itirazın iptaline karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesi. Bu madde, gecikme tazminatı hesaplaması konusunda belirli koşulları ve hesaplama yöntemlerini ortaya koymaktadır.
20. Hukuk Dairesi 2019/3030 E. , 2019/5878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... damlası site yönetimi ile davalı ... arasındaki davada.....Mahkemesince kesin olarak verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 17/05/2018 günlü, 2015/303 Esas, 2018/188 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/05/2019 gün Hukuk-2019/58520 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü. K A R A R Davacı tarafından ortak yerlerden olan çatının tamir ve onarım masrafları nedeniyle davalının kendisine düşen ortak gider borcunu ödememesi sonucu başlatılan icra takibine itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğu bu nedenle davalının yaptığı itirazın iptalinin istenildiği, Mahkemece davanın kabulüne miktar itibariyle kesin olarak karar verildiği bu nedenle hükmün Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/05/2019 tarihli yazısı ile “davalıdan faiz ve gecikme tazminatı talep edilmesi için usulüne uygun bildirim yapılmasının gerektiği, dosya kapsamından bildirim yapılıp temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belgenin mevcut olmadığı bu sebeplerle mahkemece davalının faiz ve gecikme tazminatı yönünden ödeme emri tebliğ olan 22/7/2015 tarihinden itibaren sorumlu tutulması gerektiği halde asıl alacak ve faiz tutarı yönünden topluca itirazın iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı” olduğundan bahisle kanun yararına bozma talep edilmiş ise de; Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesine göre, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş (14.11.2007-5711/9. madde ile değişiklikten önce %10) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıcının açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan kat malikleri kurulu kararına davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın veya işletme projesinin kendisine tebliğ edildiği veyahut başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih esas alınmalıdır. Kat Mülkiyeti Kanununun bu hükmü gereği aylık yüzde 5 gecikme tazminatı sorumluluğu kat malikinin toplantıya katılmış ise karar tarihinden başlayacağını belirtilmiş olmakla, davalının 22/12/2016 ve 14/09/2017 tarihli duruşmalarda açıkça ortak giderlere ilişkin toplantılara katıldığını beyan etmiş olması karşısında mahkemece gecikme tazminatı yönünden de itirazın iptaline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklandığı üzere koşulları oluşmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 15/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.