Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18518 Esas 2016/22548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18518
Karar No: 2016/22548
Karar Tarihi: 31.10.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18518 Esas 2016/22548 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/18518 E.  ,  2016/22548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK"nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı).
    Öte yandan, HGK"nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı delil ile ispatlanabilir. Yazılı delilin ise, resmi ya da muhatapça imzası ikrar edilmiş belge olması gerekir. HGK"nun 12.2.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, muhatabın (borçlunun) beyan ettiği tarihin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.
    Somut olayda, borçluya ilk kez gönderilen ödeme emrinin 06.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından 28.10.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan başvuru ile, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin kaybolduğu belirtilerek, borçluya tekrar ödeme emri çıkartılmasının istendiği, icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verildiği anlaşılmakla birlikte, borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasının dosya arasında bulunmadığı, mahkemece yapılan incelemenin ise 06.10.2015 tarihinde tebliğ edilen ilk ödeme emri tebligatına ilişkin olduğu görülmüştür.
    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK"nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince, şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, başvurunun yukarıda açıklanan niteliği göz önüne alındığında, icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanmalı, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir.

    O halde mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında duruşma açılarak, borçlunun ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası nazara alınmak suretiyle, söz konusu tebliğ işlemi hakkında tarafların varsa iddia ve delilleri toplanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, savunma hakkını kısıtlar şekilde ve şikayet konusu tebligata ilişkin değerlendirme yapılmadan, dosya üzerinden eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.