MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında, yüklenen suçlara ilişkin şuur tetkiki yönünden ayrıca bir rapor alınmaksızın, başka soruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle alınan raporların dosya içine konulduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 15.10.2010 tarihli raporunda, sonuç olarak sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu bildirilmiş ise de, rapor içeriğinde aynı Kurulun, 2003 tarihli raporlarında, sanığa 765 sayılı TCK’nın 46. maddesinin, 25.02.2009 ve 16.09.2009 tarihli raporlarında ise TCK’nın 32/2. maddesinin uygulanması gerektiği şeklinde raporlar verildiğinin yazılı olması, sanığa mental retardasyon tanısı konulması karşısında, CMK’nın 74/2. maddesi gereğince müdafi atanması, ...Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahade altına aldırılması, suç tarihi ve şimdiki hali itibariyle, akli durumu ve cezai ehliyeti konusunda 5237 sayılı TCK"nun 32. maddesi kapsamında 4. İhtisas kurulundan rapor aldırılması,... İhtisas Dairesinin raporu ile 4. İhtisas Kurulunun raporları arasında çelişki oluşması halinde, Adli Tıp Genel Kurulu tarafından muayenesi de yaptırılarak rapor aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-13.04.2011 tarihli duruşma tutanağının zabıt katibi tarafından imzalanmaması suretiyle CMK’nın 219. maddesine aykırı davranılması,
3-Mental retardasyon ve dizartrik konuşma bozukluğu tanısı konulan, % 60 özürlü sanığın, kendisini savunamayacak derecede malul olduğu anlaşılmakla, CMK’nın 150/2. maddesi gereğince istemi olmaksızın müdafi yardımından yararlandırılması gerektiği gözetilmeden savunma hakkının kısıtlanması,
4-Sanığın sabıka kaydında yer alan eski mahkumiyet kararlarının bir kısmının kesin nitelikli olduğu ve CMUK’nın 305. maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacağı, ... Sulh Ceza Mahkemesine ait 04.03.2008 tarih ve 293/98 sayılı eski mahkumiyet kararının ise, mahkemesinin 08.04.2011 tarihli yazısına göre yargılamanın yenilenmesi nedeni ile tekrar ele alındığının ve duruşma günü verildiğinin bildirilmesi karşısında, bahsedilen ilamın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, hangi eski mahkumiyet kararının tekerrüre esas alındığı Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde hükümde gösterilmeden TCK’nın 58 maddesinin uygulanması,
5-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.