1. Hukuk Dairesi 2016/2870 E. , 2019/243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan Seyide"nin mal kaçırmak amacıyla 692 parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma koşuluyla davalı kızına temlik ettiğini, murisin sağlığında akdin iptali için açtığı davanın ölümü nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalının bakımı yapmayıp mirasbırakanı evden kovduğunu ileri sürerek, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile mirasçıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, son beş yıl yanında kalan mirasbırakanın bakımını kendisinin yaptığını, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu yerin devrinin bakım ihtiyacı nedeniyle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "...Somut olayda, elbirliği halinde mülkiyet söz konusudur. Hal böyle olunca; öncelikle, dava dışı mirasçılar ... ve ..."ın davaya olurlarının alınması ya da miras şirketine Türk Medeni Yasasının 640. maddesi hükmü uyarınca atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi, böylece iştirakin sağlanması, ondan sonra, mahallinde yapılacak uygulama ile taşınmazın değeri de belirlenerek, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalının temlik işleminden sonra murisi evden kovduğu "git hangi kızında kalırsan kal" dediği, mirasbırakanın vücudunda morluklar olduğu, tasarrufun makul karşılanarak sınırda olmadığı gibi murisin ölmeden önce açtığı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.390,22.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.01.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, miras bırakan tarafından ölünceye kadar bakma akdiyle yapılan pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ile tüm mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusuda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacıDosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacılar ile davalının murisin ilk eşinden olma çocuk ve torunları oldukları, murisin ikinci eşi Ahmet’in 2004 yılında öldüğü, çekişme konusu 692 parsel sayılı taşınmazın 15/211 payını 25.08.2008 tarihli akitle ölünceye kadar bakma koşuluyla kızı davalıya temlik edildiği, miras bırakanın sağlığında 30.06.2009 tarihinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/282 esasında açtığı tapu iptali ve tescil istekli davada, söz konusu payı mirasçılarından mal kaçırmak için muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini, gerçekte bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin söz konusu olmadığını ileri sürdüğü, ancak dava tarihinden 18 gün sonra vefat ettiği, anılan davanın takipsiz kalması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, karşılık yazılardan murisin başka malvarlığının olmadığı, davacılar ve tanıkların bu taşınmazın çok değerli olduğunu ifade ettikleri anlaşılmaktadır. gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
Somut olaya gelince; davacılar ile davalının murisin ilk eşinden olma çocuk ve torunları oldukları, murisin ikinci eşi Ahmet’in 2004 yılında öldüğü, çekişme konusu 692 parsel sayılı taşınmazın 15/211 payını 25.08.2008 tarihli akitle ölünceye kadar bakma koşuluyla kızı davalıya temlik edildiği, miras bırakanın sağlığında 30.06.2009 tarihinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/282 esasında açtığı tapu iptali ve tescil istekli davada, söz konusu payı kızının telkinlerine kanarak hataen davalıya temlik ettiğini, gerçekte yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin söz konusu olmadığını ileri sürdüğü, ancak dava tarihinden 18 gün sonra ölümü nedeniyle anılan davanın takipsiz kalması üzerine açılmamış sayılmasına karar verildiği, mirasbırakan adına 5210 ada 1 parselde kayıtlı 13.82.m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda 30/2400 pay bulunduğu, mirasbırakanın ikinci Eşinin ölümünden sonra yaklaşık 6-7 yıl süreyle davalının yanında kaldığı, her türlü ihtiyacının davalı tarafından karşılandığı, davacıların kendisi ile yakinen ilgilenmediği, davacılar ile mirasbırakan arasında herhangi bir sorun bulunmadığı toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile sabittir.
Öte yandan;
HMK"nun190. İle TMK"nun 6. Maddeleri uyarınca herkes iddiasını kanıtlamak zorundadır.
Somut olayda davacılar iddialarını kanıtlayacak deliller ortaya koyamamış, dinlenen davacı tanıkları mirasbırakan tarafından yapılan temlikin malkaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğuna ilişkin somut beyanlarda bulunmamış, davalının 6-7 yıldan beri mirasbırakanla birlikte oturduğunu ve mirasbırakanın bakımının davalı tarafından yapıldığını ifade etmişlerdir. Mirasbırakan ise sağlığında açtığı davada davalının telkini sonucu hataen iradesi yanıltılarak taşınmazı ölünceye kadar bakım aktiyle devrettiğini iddia etmekle temlikin iradi yapıldığından da söz edilemez.