23. Ceza Dairesi 2015/5646 E. , 2016/2068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 61/8, 52/2, 53/1, 63 maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde katılanın kullanmakta olduğu cep telefonunun kimliği tespit edilemeyen bir şahıs tarafından arandığı ve bu şahsın kendisini komiser ... olarak tanıtarak, katılanın nüfuz cüzdanı kopyalanmak suretiyle yirmi adet telefon hattı ve yirmi adet banka kartı çıkartıldığını, yedi ilde operasyon yapacaklarını, ancak operasyonu yapmak için para ihtiyaç olduğunu söylediği, katılanın bu beyana itibar etmemesi üzerine bu kez savcı olarak niteledikleri kişiyle görüştürdükleri ve bu kez katılanın inandığı, bu nedenle katılanın bildirilen hesaba 80.000 TL para havalesi yaptığı, ertesi gün yine aynı yöntemle 119.200 TL ve 83.290 TL para havalesini yaptığı, katılanın göndermiş olduğu hesabın sanığa ait olduğu, bu şekilde sanığın suçun işlenmesine iştirak etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, kısmi ikrar, katılan anlatımları, dekont örnekleri ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca TCK 53 ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması hususu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK 53 ile ilgili bölümün tamamen çıkartılarak yerine "sanık hakkında TCK 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına" ibaresi eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.