Tefecilik yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/2001 Esas 2020/1450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2001
Karar No: 2020/1450
Karar Tarihi: 13.10.2020

Tefecilik yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/2001 Esas 2020/1450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen dava, sanıkların tefecilik yapmaktan mahkum edilmesiyle sonuçlanmıştır. Ancak, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanıklar lehine değerlendirme yapılarak suç tarihi 01/01/2005 olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, tefecilik suçunun cezasının üst sınırı itibarıyla 5 yıllık asli, 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirtilmiştir. Mahkeme kararında, suç tarihi ile hüküm tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği ve kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Karar, kanuna aykırı bulunarak bozulmuş ve sanıkların hakkında atılı suçtan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 2279 sayılı Kanunun 17. maddesi, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gösterilmiştir.
9. Ceza Dairesi         2020/2001 E.  ,  2020/1450 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik yapma
    Hüküm : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklara yüklenen tefecilik suçunda faizle ödünç para verme işleminin tanık ... tarafından 2005 yılında gerçekleştiğinin belirtildiği, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanıklar lehine değerlendirme yapılarak 01/01/2005 olarak kabul edilmesi gerektiği, tefecilik suçunun bu tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 5 yıllık asli, 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi ile hüküm tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği ve kamu davalarının zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı düşmesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında atılı suçtan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.