
Esas No: 2015/2604
Karar No: 2018/2559
Karar Tarihi: 02.04.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2604 Esas 2018/2559 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.....
Taraflar arasındaki tazminat, tapu kaydında düzeltim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 19.292,00 TL’dir.
Temyize konu 16.10.2014 tarihli karardadava değerinin 10.000,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi davalı ve dava dışı hissedarlarla bila tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin gerekli inşaat ruhsatı ve temel üstü vizesini alarak yasal prosedürleri yerine getirdiğini, 2009 yılı Aralık ayı itibariyle inşaatı bitirdiğini, yapı kullanma izni safhasına gelindiğinde, taşınmazın tapu sicilinde "damı havi tarla" olarak gözüken cinsinin "arsa" olarak tashihi gerekliliğinin doğduğunu, müvekkilinin cins değişikliğine ilişkin yaptığı müracatta, tüm hak sahiplerinin muvafakatları arandığından, durumun ihtarname keşide edilerek arsa sahiplerine bildirildiğini, davalının ihtarı cevabında, "böyle bir sözleşme imzalamadığını, bir imza mevcut ise geçerli olmadığını" beyan ederek cins tashihi yaptırma konusunda müvekkiline vekaletname vermediğini, dolayısıyla da cins tashihi yapılamadığını, müvekkilinin 2009 yılı Aralık ayında inşaatı bitirmesine rağmen kendisine kalacak zeminde 1 dükkan ile 11 adet dairenin henüz tapuda devrinin sağlanılmadığını, müvekkilinin bu yerlere ilişkin tasarrufunun engellendiğini ileri sürerek, sözleşmenin 8. maddesine göre davalının muvafakatı yerine geçmek üzere müvekkiline bu konuda yetki ve izin verilmesine ve müvekkilinin uğradığı 10.000 TL"lik zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile bunun mümkün olmaması halinde davalının paylı mülkiyetten çıkarılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmaza miras sebebiyle iştirak halinde malik bulunduğunu, müvekkilinin anılı sözleşmeyi imzalamadığını, sözleşme üzerindeki yazı ile imzanını müvekkilinin el ürünü olmadığını, müvekkilinin tarihsiz sözleşmeye taraf olmadığı için sözleşme hükümlerinden de sorumlu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
.../...
S.2.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dosyaya ibraz olunan tarihsiz sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı tespit edilmekle, sözleşmede imzası bulunmayan davalıyı, tapuda cins tashihi yapılması konusunda vekaletname vermeye zorlamanın mahkemenin görevi dahilinde olmadığı, aynı nedenle davacı tarafın tazminat da talep edemeyeceği, MK"nın 696. maddesi uyarınca " paylı mülkiyet ilişkisinin çekilmez hale geldiği" iddiasıyla dava açılabilmesi için pay ve paydaş çoğunluğu ile karar verilmesi gerektiği, bu nedenle paydaş olmayan davacının davalının paydaşlıktan çıkarılmasını talep edemeyeceği, aktif husumet ehliyetinin münhasıran paydaşlara ait olması sebebiyle 3. Şahıs konumunda bulunan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, yine davacı taraf bir kısım paydaşlar tarafından bu hususta dava açmak üzere yetkilendirildiğini iddia etse de, ıslah yoluyla dahi davaya taraf eklenmesinin usul kuralları gereğince mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.