Esas No: 2017/839
Karar No: 2021/3641
Karar Tarihi: 03.11.2021
Danıştay 13. Daire 2017/839 Esas 2021/3641 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/839
Karar No:2021/3641
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Orman Ürünleri Tem. Nak. Tek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …. Müdürlüğü'nce …. tarihinde yapılan hizmet alımı ihalesine katılan davacı şirketin hakkında kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı olmasına karşılık ihaleye katıldığı gerekçesiyle geçici teminat olarak verdiği 25.000,00-TL teminat mektubunun hazineye irat kaydedilmesi nedeniyle ….'na yaptığı itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin …. tarih ve … nolu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; …'nce … tarihinde yapılan hizmet alımı ihalesine katılan davacı şirket hakkında ihale tarihi itibariyle 26/02/2015 tarihli 29279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı olmasına karşılık ihaleye katıldığı gerekçesiyle geçici teminat olarak verdiği 25.000,00TL teminat mektubunun hazineye irat kaydedilmesine karar verilmesi üzerine, davacı şirketin 04/03/2015 tarihinde idareye şikayet başvurusunda bulunduğu, 21/04/2015 tarihinde şikayet başvurusunun reddedilmesi üzerine 13/05/2015 tarihinde geçici teminat olarak verdiği teminat mektubunun geçici teminatın hazineye irat kaydedilmesi nedeniyle iade edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada … İdare Mahkemesi'nin dava dilekçesinin ihaleyi yapan idareye tevdine karar vermesi üzerine, bu kararın davacıya 03/06/2015 tarihinde ihaleyi yapan idareye ise 27/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idare tarafından bir cevap verilmemesi üzerine de davacının 14/03/2016 tarihinde ihaleyi yapan idareye başvurarak teminatın iadesi talebi ile ilgili bir karar verilip verilmediğini, talebin kabulü halinde teminatın iadesinin sağlanmasını, talebin reddedilmesi durumunda ise dosyanın karar vermek üzerine Kamu İhale Kurumu'na gönderilmesini talep ettiği, bu başvurusunun 22/03/2016 tarihinde ''teminat mektubunuzun irad kaydedileceği 21/04/2015 tarihinde yazımız ile tarafınıza bildirilmişti.'' denilerek reddedilmesi üzerine davacının bu işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada …. İdare Mahkemesi'nce verilen Kamu İhale Kurumu'na tevdi kararı üzerine davalı idarece başvurunun süre ve şekil yönünden reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, bu durumda, ihaleyi yapan idarenin 21/04/2015 tarihinde geçici teminat olarak verdiği 25.000,00TL teminat mektubunun hazineye irat kaydedileceğini bildirdiği ancak Anayasa'nın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesine 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada yer alan kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükmü yer almasına rağmen davacıya kanun yolu başvuracağı merci ve süre gösterilmediğinden, davacının … tarihinde …. İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun süresinde olduğu, …. İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava dilekçesinin ihaleyi yapan idareye tevdi kararının anılan idareye 27/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliği tarihinden itibaren idarenin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 55. maddesi uyarınca şikayet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alması gerektigi, belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini izleyen on gün içinde Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunulabileceği hükmü yer almasına rağmen davacının … İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu mercine tevdi kararının idareye tebliğ tarihinden (27/05/2015'den) çok sonra 14/03/2016 tarihinde yapmış olduğu ikinci başvuru ve davacının bu başvurusunun reddi üzerine … İdare Mahkemesi'nin merciine tevdi kararının idareye tebliği suretiyle yapılan başvurunun süresinde olmadığından dava konusu Kurul kararında hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihaleye katıldığı gün ihaleden yasaklama kararının yayımlandığı, yasaklama kararından önceden haberdar olamayacağı ve bu sebeple de davaya konu teminat mektubunun gelir kaydedilmesi işleminin kanuna aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, süresi içerisinde idareye şikayet başvurusunda bulunulmadığı ve dolayısı ile Kurum'a itirazen şikayet başvurusunun da süresi içinde yapılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:.. sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 03/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş; "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesine, 03/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada ise, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." düzenlemesi yer almaktadır.
Anayasanın 40. maddesine eklenen aktarılan fıkranın gerekçesinde, değişikliğin, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
Anayasal düzenlemeler ve değinilen gerekçeden, Devletin, kurumları vasıtasıyla tesis edilen her türlü işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri veya idari makamlar ile başvuru süresinin gösterilmesinin bir anayasal zorunluluk hâline getirildiği anlaşılmaktadır. Anayasa'nın bağlayıcılığı karşısında, bu zorunluluğa; yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uymakla yükümlü oldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelik taşımasından dolayı, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
İhaleyi yapan idarenin 21/04/2015 tarihinde geçici teminat olarak verdiği 25.000,00TL teminat mektubunun hazineye irad kaydedileceğini bildirdiği ancak Anayasa'nın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesine 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada yer alan kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükmü yer almasına rağmen, 21 Nisan 2015 tarih ve 823911 sayılı geçici teminatın irat kaydedileceğine ve iade edilmeyeceğine ilişkin Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kayseri Orman Bölge Müdürlüğü'nce tesis edilen işlemde davacıya kanun yolu, başvuracağı merci ve süre gösterilmediğinden; davacının ,… tarihinde …. İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun süresinde olduğu, ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava dilekçesinin ihaleyi yapan idareye tevdi kararının anılan idareye … tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren idarenin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 55. maddesi uyarınca şikayet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alması gerektiği, belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini izleyen on gün içinde Kamu İhale Kurumu'na itirazen şikayet başvurusunda bulunulabileceği hükmü yer almasına rağmen, davacının …. İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu mercine tevdi kararının idareye tebliğ tarihinden (27/05/2015'den) çok sonra 14/03/2016 tarihinde yapmış olduğu ikinci başvuru ve davacının bu başvurusunun reddi üzerine … İdare Mahkemesi'nin merciine tevdi kararının idareye tebliği suretiyle yapılan başvurunun süresinde olmadığından bahisle davanın reddedilmesinde, yukarıda hükmü açıklanan Anayasa'nın 40/2. maddesi hükmü dikkate alındığında, mahkemeye erişim hakkının sınırlandırılması sonucunu doğuran işlemde başvuru mercii ve süresine ilişkin bilgiye yer verilmemesi nedeniyle davacının süresinde itirazen şikayet başvurusunda bulunamadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, başvuru mercinin, kanun yolunun ve süresinin işlem metninde yer verilmek suretiyle davacıya bildirilmemesi nedeniyle işleme karşı itirazen şikayet başvurusunun süresinde yapılamadığı görüldüğünden, Kamu İhale Kurul'unca tesis edilen başvurunun süre yönünden reddine ilişkin kararın reddine yönelik Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.