Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16862
Karar No: 2017/3870
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16862 Esas 2017/3870 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/16862 E.  ,  2017/3870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. ..., davalılardan ... Varlık Yön. A.Ş. vek. Av. ...ile davalılardan...T.A.Ş. vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı bankanın ... Şubesi ile dava dışı ...arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davacı tarafından da 5.000,00 TL(YTL olacak) ile sınırlı olarak kefil olunduğunu, bu işlemin 03.05.2005 tarihinde yapıldığını, ancak davacıya tutar ve tarihi boş bir sözleşme imzalatıldığını ve imzalanan sözleşmenin bir örneğinin davacıya verilmediğini, davalı banka tarafından sözleşme tarihinin 01.01.2005 ve tutarının 250.000,00 TL(YTL olacak) olarak sonradan kötüniyetli olarak ve hileye dayanılarak doldurulduğunu ileri sürerek; davacının bu sözleşme gereğince 245.00,00 TL(YTL olacak) borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı banka vekili bu sözleşmeden kaynaklanan alacağını temlik ettiğini bildirerek husumet itirazında bulunmuş ve davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının dava konusu sözleşmeyi 5.000,00 TL(YTL olacak) olarak imzalandığını veya boş olan sözleşmenin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispatlıyamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, kefil sıfatıyla boş olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesinin davalı banka tarafından sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmektedir.
    Dosya içinde bulunan ... ve Sahtecilik ... Bilirkişi... tarafından düzenlenen 24.02.2016 tarihli raporda, dava konusu genel kredi sözleşmesinde 250.000,00 YTL şeklinde yazılı meblağ kısmı ile 01.01.2005 şeklinde yazılı tarih kısmının ayrı ayrı kişilerce yazıldığı bildirilmiştir.

    Yine dosya içerisinde bulunan ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenmiş 06.06.2011 tarihli iddianameden dava konusu sözleşmenin düzenlendiği davalı bankanın ... Şubesi bireysel müşteri ilişkileri yöneticisi... ve diğerleri hakkında Banka ve Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Krediyi Sağlamak Amacıyla Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik suçunndan dolayı kamu davası açıldığı ve bu davanın ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/179 esas sayılı dosyasında görülmeke olduğu saptanmıştır. Bu iddianemede iş bu davanın konusu olan sahtecilik iddiası yer almıyor ise de; bu iddianamenin ilgili banka şubesinde işlemlerin düzensiz yapılabildiğini gösterdiği anlaşılmaktadır.
    Ancak bu hususlar davacının iddiasını ispat için yeterli değildir. Davacı bu iddiasını yazılı delillerle ispatlamalıdır.
    Somut olayda davacının kefil olarak imzaladığı sözleşmede kefalet limiti bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı kefil, sözleşme limiti ile sorumludur.
    Bu durumda davacı, ancak sözleşme tarihi ve sözleşmedeki kredi limiti ile davalı bankanın yazılı delil mahiyetindeki kayıtlarının uyumlu olmadığını gösterebildiği takdirde davasını ispat edebilir.
    Mahkemece tahkikat sırasında görevlendirilen bankacı bilirkişi ..."ın 01.06.2014 ve 01.10.2014 tarihli 1. ve 2. ön raporlarında talep edilen belgelerin önemli bir kısmı davalı banka tarafından bilirkişiye teslim edilmemiştir.
    Bankacı bilirkişi Tahir Bayındır"in davalı bankadan talep ettiği belgelerden kendisine verilen bir kısım belgelere dayanılarak düzenlenen 30.05.2015 tarihli raporuna göre; (a) davacının kefil olduğu dava dışı ..."e açılan krediye ilişkin olarak şube kredi tespit kurulu kararı ile şube yetkisini aşan kısım için kredileri onaylayan birimin onay yazısının, (b) dava dışı ..."e açılan 250.000,00YTL krediye ilişkin olarak kredinin ilk açılış tarihinde düzenlenen istihbarat ve mali tahlil raporları ve (c) sözleşmenin düzenlendiği 01.01.2015 tarihinde nazım hesapların giriş kaydına ilişkin muhasebe fişinin ön raporlar ile talep edilmesine rağmen dosyaya ibraz edilmediği; mevcut belgelerin incelenmesinde ise Kredi Taahhütname Bilgileri Görüntüleme isimli belgelerin 1. sayfasında 11/11 şeklindeki tarihin yıl kısmının olmadığı, aynı belgenin 2. sayfasında sözleşmenin giriş tarihinin bellli olmadığı, aynı belgenin 3. sayfasında sözleşmenin giriş tarihinin 11/11/1111 şeklinde olduğu, bu sayfalarda yıl belli olmamakla birlikte gün ve ay kısmına bakıldığında dahi 01.01.2015 tarihinde dava dışı ... adına herhangibir sözleşme girişi bulunmadığı, Tahsis Süreci İzleme başlıklı belgede dava dışı ..."e açılan kredinin hangi tarihte hazırlandığı, birinci onayın ve şube yöneticisi onayının yer aldığı bölümler olduğu ancak bu belgeye göre dava dışı ..."e 01.01.2015 tarihinde kredi tahsisinin ve onayının söz konusu olmadığı, ayrıca bu belgede adı geçen kişiye açılan kredi miktarının da belli olmadığı, dosyada bulunun Ödeme Planı, Kredi Kullandırım Dekontu ve Kredi Açma Talimatı"na göre dava dışı ..."a 01.01.2015 tarihinde kredi kullandırılmadığı ve ilk kredi kullandırımının 18.08.2006 tarihinde yapıldığının anlaşıldığı tespit edilmiştir.
    Bankacı bilirkişi Tahir Bayındır, raporunda banka kayıtlarına ilişkin bu tespitlere ek olarak kredi müşterisi dava dışı ..."e ait 31.12.2014 tarihli bilonçoya göre özkaynağının 10.000,00 TL borçlarının 59.631,48 TL olduğunun anlaşıldığına, böyle bir kredi müşterisine bir gün sonra 01.01.2015 tarihinde 250.000,00 YTL kredi tahsisinin bankacılık uygulaması bakımından mümkün olmadığına ve dava konusu sözleşme üzerinde yazılı 01.01.2005 tarihinin bankaların çalışmadığı ve işlem yapmadığı Cumartesi gününe rastladığına da işaret ederek, sonuç olarak davacının kefalet limitinin kendi kabulü dikkate alınarak 5.000,00 YTL olduğunun kabulü gerektiği kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
    Bankacı bilirkişi Tahir Bayındır"in raporuna yapılan itirazlar bilirkişinin 08.08.2015 tarihli ek raporuyla karşılanarak cevaplanmıştır.



    5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 51. maddesinin amir hükmüne göre, "Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Yönetim kurulu kredi açma yetkisini kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Kredi komitesinin oluşumu ile çalışma ve karar alma esasları kurulca belirlenir. Bu Kanunun kredi sınırlarına ilişkin hükümlerine tâbi olmayan krediler için kredi açma yetkisi yönetim kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde devredilebilir."
    Görüldüğü gibi bankaların kredi verme işlemleri sıkı esas ve şekil kurallarına bağlıdır. Dava konusu olayda davalı bankanın ilgili şubesinin bu kuralları uymadığı ve gerekli prosedürü yürütmeden işlem yaptığı anlaşılmaktadır.
    Davacının kefil sıfatıyla, boş olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesinin sonradan davalı bankaca anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu iddiası; davalı bankaca bankacılık mevzuatı gereğince tutulması gereken kayıtların olmaması, ibraz edilmemesi veya edilememesi nedeniyle ve ibraz edilen belgelerde yer alan aykırı, uyumsuz ve anlamsız kayıtlarla ispat edilmiştir.
    Öte yandan 5083 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin para biriminin Yeni Türk Lirası olarak belirlendiği ilk gün de 01.01.2005 Cumartesi günü olup dava konusu sözleşme bu tarihte 250.000,00 YTL limitli olarak imzalanmış görülmektedir. Bu sözleşme ile kredi verilen kredi müşterisi dava dışı ..."e ait 31.12.2014 tarihli bilonçoya göre özkaynağının 10.000,00 TL(Eski TL) borçlarının 59.631,48 TL(Eski TL) olduğu anlaşılmaktadır. Bu kişiye bir gün sonra açıldığı ileri sürülen 250.000,00YTL kredinin Eski TL karşılığı 250.000.000.000,00 Eski TL olmaktadır ki bu astonomik rakam bile işin vehametini göstermektedir.
    Mahkemece verilen kararın gerekçesinde bankacı bilirkişinin raporunun hiç irdelenmemiş olması ve bu rapora neden itibar edilmediğine değinilmemesi doğru olmadığı gibi teknik bir husus olan bankacılık işlemleri hakkındaki mevcut rapor benimsenmediği takdirde başka bir bilirkişiden rapor alınmaması da yerinde olmamıştır.
    Ayrıca davalı bankanın ... Şubesi bireysel müşteri ilişkileri yöneticisi A.. A... G...hakkında kamu davası açıldığı gibi davalı bankaca iş aktinin de feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu şahıs hakkında banka müfettişi tarafından düzenlenen rapor ile birlikte fesih dosyası içindeki evrakın örneği getirtilerek dava konusu somut olay bakımından incelenmemiş olması da tahkikatı eksik bırakmıştır.
    Açıklanan nedenlerle mahkemece tahkikatın tamamlanması ve elde edilecek uygun sonuç dairesince yeterli gerekçeye sahip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/05/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun görülen hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma şeklindeki düşüncesine katılamıyorum.






    MUHALEFET ŞERHİ

    Uyuşmazlık Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. GKS. Ticari nitelikte olup Ticaret Kanunu Kurallarına tabidir. Sözleşmenin başında bulunan kefalet limitinden kefil sorumludur. Kefil için ayrıca bir kefalet limiti belirtilmediği sürece kefil, sözleşme bedelinden ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Sözleşmenin boş olarak imzalandığını, sonradan doldurulduğunu iddia eden davacı bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Sözleşme tarihinin cumartesi gününe tekabül etmesi de sözleşmenin geçersiz olduğunu göstermez. Davacının tarafı olmadığı bir ceza yargılaması TBK. m. 74 uyarınca bu davada etkili olmayacaktır. Bankanın kredi tahsis konusundaki mevzuatının bu davada mahkemece değerlendirilmesi yargılamanın amacının aşar nitelikte olup somut olayda davacı iddialarını yazılı belge ile kanıtlayamadığından mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi