11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14534 Karar No: 2019/3668 Karar Tarihi: 09.04.2019
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14534 Esas 2019/3668 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyete karar verilen bir dava görülmüştür. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu belirtilmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, suça konu bonoların aslına uygun olduğu tespit edilmiştir. Ancak, sanık ve katılan vekilinin yerinde görülen temyiz nedenleri sebebiyle hüküm bozulmuştur. Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile oluşan durumuna göre sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş, ayrıca hüküm fıkrasına katılan vekilin avukatlık ücreti takdir edilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve 322. maddeleri ile Türk Ticaret Kanunu'nun 688. maddesi gösterilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/14534 E. , 2019/3668 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ...... sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz talebinin, CMK"nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek gereğinin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, B)Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz talebinin incelenmesi: Dosya kapsamından asılları emanette bulunduğu anlaşılan suça konu bonoların aslına uygun olduğu onaylı suretleri üzerinde yapılan gözlemde, Türk Ticaret Kanunu"nun 688. maddesinde ön görülen şekil şartlarını taşıdığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp kararda gösterilerek tartışılan delillere, mahkemenin oluşa ve uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak; 1-Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması, Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile oluşan durumuna göre sanık hakkında TCK"nin 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasına "Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 3000 TL avukatlık ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.