Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/3583 Esas 2019/11004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3583
Karar No: 2019/11004
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/3583 Esas 2019/11004 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/3583 E.  ,  2019/11004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Gerekçeli karar başlığında mağdur ...’ın adı ve soyadının yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
    2) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. maddesi uyarınca hükmolunan tehdit suçu olup, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, tehdit suçu yönünden, uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3) Mağdur oğlunu TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan soba demiri ile yaralayan sanığın TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenen temel cezasında TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, ayrıca uygulama maddesi olarak TCK’nin 86/3-a maddesinin gösterilmemesi,
    4) Sanığın da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı karşılıklı kavga şeklinde gelişen olayda, sanığın ve mağdurun olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilemediği, bu nedenle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiği halde, gerekçe de gösterilmeksizin sanık hakkında yasal koşulları oluşmadığından TCK’nin 29. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    5) Sanık hakkında TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 62. maddeleri uyarınca verilen adli para cezasında TCK’nin 52/2. maddesi uygulaması sırasında sanığın sonuç ceza olarak “4500,00 -TL adli para cezası” ile cezalandırılması yerine “4700,00 -TL adli para cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    6) Sanık hakkında verilen adli para cezasının TCK’nin 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesi sırasında, kalan taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde kalan taksitlerin tamamının bir defada sanıktan tahsiline karar verilmesinden sonra, ayrıca sanığın adli para cezasının kısmen veya tamamen bir defada sanıktan tahsiline de karar verilmesi suretiyle, kanuni düzenlemeye aykırı olarak hükümde karışıklık oluşturulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 21.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.