4. Ceza Dairesi 2015/25235 E. , 2016/2456 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri yarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 13/10/2011 tarihli ve 2011/459 esas, 2011/992 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği kasten yaralama suçundan .... Sulh Ceza Mahkemesinin 15/05/2012 tarihli ve 2011/362 esas, 2012/305 sayılı kararıyla 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın kesinleşmesinden sonra erteli cezayla ilgili yapılan ihbar üzerine, erteli 5 ay hapis cezasının aynen infazına,... Sulh Ceza Mahkemesinin 20/06/2006 tarihli ve 2005/206 esas, 2006/106 sayılı ilamı tekerrüre esas teşkil ettiğinden cezasının anılan Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarihli ve 2012/280 esas, 2013/235 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair,... Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/1999 sayılı kararının,... Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2015 gün ve 288892 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “1-Aynen infazına karar verilen ... Sulh Ceza Mahkemesinin 13/10/2011 tarihli kararında koşulları oluşmadığından 5237 sayılı Kanun"un 58. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği ve ... Sulh Ceza Mahkemesinin 20/06/2006 tarihli ve 2005/206 esas, 2006/106 sayılı 220,00 Türk lirası adli para cezasına ilişkin kararının da halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 305/1. fıkra 1. bent uyarınca kesin olması nedeniyle, aynı madde son fıkra uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı da gözetilmeden, tekerrüre esas olmayan kararın sanık aleyhine tekerrüre esas alınarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği,
Nazara alındığında, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 13/10/2011 tarihli kararıyla, 5 ay hapis cezası verilerek, cezanın ertelendiği, sanığın 1 yıllık deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işleyerek mahkum olması üzerine, erteli cezasının aynen infazı için ihbarda bulunulduğu, mahkemece yeni bir esasa kaydedilen dosyayla ilgili yapılan duruşma sonucunda, 25.04.2013 tarihli kararla 5 ay hapis cezasının aynen infazına ve tekerrür hükümleri ile hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği, sanık tarafından temyiz edilen kararın, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.11.2014 tarihli ilamıyla itiraz yoluna başvurulması için iade edilmesi üzerine, ...Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararın infazı sırasında, o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk kararda tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına karşın, aynen infaz kararında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
a- Erteli ilk hükümde tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına karşın, aynen infaz kararında kesin olan bir ilamın tekerrüre esas alınmasına,
b- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuyla ilgili, aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmün dikkate alınmamasına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
1- Tekerrür konusunun değerlendirilmesi;
Hapis cezasının ertelenmesine ilişkin TCK"nın 51. maddesinin 7. fıkrasında, "Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Erteli hapis cezasına ilişkin hüküm kanun yolunda onama yoluyla veya kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşecektir. Hükmün kesinleşmesinden sonra kararda öngörülen deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi ve bu suça ilişkin mahkumiyet kararının kesinleşmesi üzerine, erteli cezanın aynen infazı için mahkemesine ihbarda bulunulacaktır. Erteli cezanın aynen infazına karar verilmesi bir infaz işlemi olup, 5275 sayılı Kanun"un 98 ve 101. maddeleri uyarınca itiraz kanun yoluna tabidir. Aynen infaz kararı ek karar niteliğindedir ve önceki hükmün kısmen veya tamamen infaz edilmesini içerir. Bu nedenle tali karar niteliğinde olan aynen infaz kararında, hükümlü aleyhine bir değişiklik yapılamayacaktır.
İnceleme konusu somut olayda;... Sulh Ceza Mahkemesinin 13/10/2011 tarihli ilk kararında sanık hakkında 5 ay hapis cezası verilerek, bu cezanın ertelendiği ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesine karşın, bu karara yönelik 25/04/2013 tarihli aynen infaz kararında, kesin nitelikte olan bir ilam tekerrüre esas alınarak, cezanın koşullarında hükümlünün aleyhine olacak şekilde değişiklik yapılması hukuka aykırıdır.
2- Hak yoksunluklarının değerlendirilmesi,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.05.2010 tarih ve 4/87-112 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili olup; cezalar da 5237 sayılı TCK’nın 45. maddesinde; hapis ve adli para cezaları olarak sayıldığından, cezalar arasında sayılmayan güvenlik tedbirlerinin ve diğer müesseselerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir.Bu nedenle, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hükmedilmesi gereken “hak yoksunlukları”na ilişkin hata veya eksikliklerin, infaz aşamasında ve 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan, bu husus “aleyhe değiştirme yasağına” konu oluşturmayacaktır.Öte yandan, 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece tehdit suçundan kısa süreli hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası hükmü gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d) ve (e) bendindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya, (c) bendinde belirtilen haklardan ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Ancak mahkemenin TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuyla ilgili, aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmü dikkate almayan uygulamasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında,... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarihli ve 2012/280 esas, 2013/235 sayılı kararı ile, bu karara yönelik itirazın reddine dair,...Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/1999 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden;
a- Hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA,
b- 5237 sayılı Kanun’un 53/1-c maddesi uyarınca hükmedilen hak yoksunluğuna ilişkin bölüme, "kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar" ibaresinin eklenmesine,
3- Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarıyla ilgili olarak verdiği, 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının kapsam ve içerik itibariyle mahallinde gözetilmesine,
4- Karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.