Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25225
Karar No: 2016/2452
Karar Tarihi: 15.02.2016

karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar - hapis ve adlî para cezalarıdır hükmü yer almıştır - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/25225 Esas 2016/2452 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2015/25225 E.  ,  2016/2452 K.

    "İçtihat Metni"


    Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümlesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 58/7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 02/07/2014 tarihli ve 2013/273 esas, 2014/394 karar sayılı kararının, ...Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2015 gün ve 306140 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23/11/2012 tarihli ve 2012/13231 esas, 2012/25098 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın adli sicil kaydında bulunan... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/190 Esas, 2011/1039 karar sayılı ilamı ile hükmolunan 1 ay 20 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-d maddesi gereğince 1 ay 20 gün süreyle İnebolu İlçesi sınırlarında bulunan içkili yerlere, kahvehanelere gitmekten yasaklanmasına tedbirine çevrildiği, ilamın tedbirden ibaret olması nedeniyle tekerrüre esas oluşturmayacağı, tekerrüre esas alınabilmesi için, sanığın tedbire uymaması nedeniyle cezanın aynen veya kısmen infazına karar verilmesinin gerektiği nazara alındığında, hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 02/07/2014 tarihli kararı ile 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ...Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21.12.2011 tarihli ve 2009/190 esas, 2011/1039 karar sayılı ilamı tekerrüre esas olduğundan, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca tekerrür hükmüne yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Adli sicil kaydında yer alan ve kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan, belirli yerlere gitmeme tedbirine ilişkin ilamın, tekerrüre esas alınıp alınamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK"nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinde;
    “(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
    (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
    a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
    b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
    Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…
    (6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
    (7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” hükmüne yer verilmiş,
    TCK’nın “kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50. maddesinin 5. fıkrasında, “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 45. maddesinde ise “Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır. hükmü yer almıştır.
    Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 gün ve 57-74 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
    Bu düzenlemelere göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma, bu hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi ve yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır.
    Tekerrür şartları içerisinde yer alan “önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma” unsurunun her türlü mahkumiyeti kapsayıp kapsamadığı tartışılmış ve uygulama ile doktrinde genel kabul gören anlayışa göre, bu mahkumiyetin “ceza mahkumiyeti” olması gerektiği, kabahatler kanununa göre verilen idari cezalar, disiplin cezaları, güvenlik tedbirlerine mahkumiyet ve TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirlerin tekerrüre esas olmayacağı ileri sürülmüştür.
    Her ne kadar TCK’nın 58/1. maddesinde açık bir şekilde “ceza mahkumiyeti”nden söz edilmemekte ise de, bu hüküm TCK’nın 58/2. maddesinde yer alan “hapis veya adli para cezasına mahkumiyet halinde” ibareleri ile birlikte değerlendirildiğinde, önceki mahkumiyetin ceza mahkumiyeti olması gerektiği anlaşılmaktadır.
    TCK’nın 50/5. maddesinde “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanunun 45. maddesinde ise “Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır. hükmü yer almıştır. Bu düzenlemelerden de kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirlerin ceza mahkumiyeti olmadığı, dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınamayacağı belirlenmektedir.
    Bununla birlikte, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkemece kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilmesi durumunda, TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca asıl mahkumiyet hapis cezası olacağından, bu aşamadan sonra ilamın tekerrüre esas alınması mümkün olacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda: Mahkemece tekerrür uygulamasına esas alınan önceki mahkumiyet kararı incelendiğinde; sanığa, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21.12.2011 tarihli ve 2009/190 esas, 2011/1039 karar sayılı ilamıyla, kötü muamele suçundan, kısa süreli hapis cezasına seçenek tedbir olarak, TCK’nın 50/1-d maddesi ile verilen, 1 ay 20 gün süreyle içkili yerlere ve kahvehanelere gitmeme tedbirine ilişkin olduğu görülmektedir. Dosyada yer alan adli sicil kaydına göre bu ilam, 30.03.2012 tarihinde tedbir olarak infaz edilmiştir. Tekerrüre esas alınan bu ilam, TCK’nın 58/2, 50/5 ve 45. maddelerinde yer verilen hükümlerle birlikte değerlendirildiğinde, “ceza mahkumiyeti”ne ilişkin olmaması nedeniyle, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında, ...Sulh Ceza Mahkemesinin 02/07/2014 tarihli ve 2013/273 esas, 2014/394 karar sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin karardan ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi