Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230/1, 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddelerine göre Yargıtay"ın gerekçelerle tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianamenin, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirmesinin yapılması gerekirken, sanığa yüklenen ve sabit olduğu kabul edilen tehdit ve hakaret suçlarının ne şekilde oluştuğu, unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği açıklanmadan, tanığı olmayan olayda hangi somut delillere dayanılarak mahkumiyet kararları verildiği açıklanıp tartışılmadan, "sanık savunması, müşteki beyanları, iddianame ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, sanık ..."un, müşteki ..."a karşı hakaret ve tehdit suçlarını işlediği anlaşıldığından" biçimindeki kabul ile hükmün gerekçesiz bırakılması, 2-Kabule göre de; Sanığın tekerrüre esas sabıkası olmamasına karşın, hakaret suçundan TCK"nın 58/3. maddesi uyarınca seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi ve bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği de gözetilmeyerek, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı davranılması, Kanunu aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.