17. Hukuk Dairesi 2018/1561 E. , 2020/7434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ile borçlu-davalı şirket arasında 29/03/2013 tanzim 19/08/2014 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bono düzenlenmiş olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/11274 sayılı takip dosyasında borçlu hakkında yürüttükleri takipte alacağın semeresiz kaldığını, haciz tutanağının geçici aciz vesikası yerine geçtiğini, borçlunun Bornova, ...,... Parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazını 22.05.2014 tarihinde 8725 yevmiye sayılı satış ile davalı - üçüncü kişiye devretmiş olduğunu öğrendiklerini, bu devrin taşınmazın gerçek değerinin altında yapıldığını, edimler arasında aşırı fark bulunduğunu, tarafların birbirini tanıdığını belirterek, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; satış bedelinin gerçek bedel olduğunu, değerinden düşük bedel ile satın alınmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, satış bedeli ile bilirkişilerce tespit edilen bedeller arasında mislini aşar şekilde fark bulunmadığı gibi, satış sırasında taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu, bu ipotek ile birlikte taşınmazın satın alındığı, bu ipotek borcunun satın almadan sonra davalı - üçüncü kişi tarafından ödendiği, ayrıca davalının taşınmazı kiraya verdiği ve kira bedellerinin hesabına yatırıldığına dair banka hesap dökümü sunduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/04/2017 tarih, 2015/442 E. 2017/192 K. sayılı ilamının HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilmesine; Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde yeni hüküm tesisine, davacının davasının kabulüne, ...,... parsel nolu taşınmazın borçlu ... Plastik San. ve Tic. Ltd. Şirketi adına olan tam hissesinin davalı ..."ya devrine ilişkin 22/05/2014 tarihli tasarrufun iptali ile İİK"nın 283. maddesi uyarınca davacı tarafa İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/11274 Takip sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere, cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK."nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve yargılama boyunca da alacağın varlığının devam etmesi gereklidir. Davacının alacağının yargılama sırasında tamamen ödenmesi halinde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı vekili temyiz aşamasında ibraz ettiği 09/03/2018 tarihli dilekçesinde; davaya konu alacağın tahsil edildiğini, dava dayanağı olan icra takip dosyasının kapatıldığını, davalılardan vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiğine göre; davacının alacağına ilişkin dava konusu icra dosyası getirtilerek davacının alacağının tamamının ödenip ödenmediğinin araştırılması, alacağın
tamamının ödenmiş olması halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.