17. Hukuk Dairesi 2018/1227 E. , 2020/7433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; İzmir Sigorta İl Müdürlüğü Dokuz Eylül Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü tarafından kuruma olan borçlarından dolayı ... ... Kardeşler Otomotiv Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi açıldığını, alacağın tahsil edilememesi üzerine sorumlu olduğu dönemler dikkate alınarak şirket yetkilileri ...,... ve ..."e ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, alacakların tahsili için yapılan mal varlığı araştırmasında şirket ortağı ... adına kayıtlı ...,... plakalı araçların tespit edildiğini, araç haczine yönelik işlemlerin yapılması aşamasında söz konusu araçların ... tarafından dayısı ..."a devredildiğinin öğrenildiğini belirterek davalılar arasındaki satış sözleşmelerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı müvekkili kendisine icra ödeme emri gönderiliği 12/12/2013 tarihinden 2 gün önce yani 10/12/2013 tarihinde bahsi geçen araçları ..."a devrettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davacı kurumun alacaklı olduğu iddia ettiği şirket ile alakasının olmadığını, davalılardan ..."in kendisinin yeğeni olduğunu, yeğeninin maddi anlamda sıkışıklığa düştüğü için üzerine kayıtlı araçlardan iki tanesini aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kabulü ile davaya konu ... plaka sayılı ve ... plaka sayılı araçların satışına ilişkin davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile, bu araçlar üzerinde davacı kurumun alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı SSK Genel Müdürlüğü prim alacağı nedeniyle takip yaptığını, alacağını tahsil edemediğini öne sürerek borçlu davalının kendisine ait araçları alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
6183 sayılı AATUHK.nun 24 ve devamı maddeleri uyarınca SSK Genel Müdürlüğü tarafından prim alacakları nedeniyle açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davalarda görevli mahkeme, yürürlükten kalkan 506 SSK.nun 80.maddesi 4.fıkrası ve bu maddeyi kaldıran 5510 sayılı Kanun ile getirilen aynı yasanın 88/19. maddesi ile açıkça iş mahkemesi olduğu belirtilmiş, anılan yasa maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir….” denilmek suretiyle yoruma yer bırakılmamıştır. Bu nedenle, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 14/12/2015 tarih ve 2015/22915-2015/22093 sayılı onama kararı maddi hataya dayalı olup, maddi hataya dayalı onamadan dolayı usuli kazanılmış hak doğmaz. Bilindiği üzere usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 15.03.1972 gün ve 1968/1-277-176, 01.03.1995 gün ve 1995/7-641-117, 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1, 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı kararları; Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd).
Ayrıca kamu alacaklarının takip ve davaları genel olarak düzenlenmiş olup 6183 sayılı AATUHK.nun 24. maddesinin ihdası sırasında 506 sayılı Kanun’un mevcut olmayıp sonradan yürürlüğe giren 506 sayılı Kanun ve sonrasında da 5510 sayılı Kanun’un 88/19. maddesinde prim alacaklarının tahsili için mahkemelerin görev hususu özel düzenleme ile açıkça belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin görev
yönünden reddi ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.