2. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/7220 Karar No: 2019/757
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7220 Esas 2019/757 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2018/7220 E. , 2019/757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ile tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanunu"nun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalının az da olsa kusurlu davranışının ispatlanmış olması gerekir. Mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen vakıalara davacı erkek tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmamış olup, bu vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği açıktır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının kusuru ispat edilememiştir. Bu durumda açıklanan nedenle erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen vakıalara davacı erkek tarafından dayanılmadığından kadına bu vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2019 (Prş.)