Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1280 Esas 2020/7432 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1280
Karar No: 2020/7432
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1280 Esas 2020/7432 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1280 E.  ,  2020/7432 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı Şirket vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı ...’e, onun da davalı ...’ya onun ise davalı ...’ye satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuşlardır.
    Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; bilirkişiler her ne kadar borcun doğum tarihini 15/08/2007 olarak belirtmişler ise de, davacı defterleri usulüne uygun tutulmamış olup delil olma vasıfları bulunmadığından, buna göre borcun doğum tarihi net ve doğru olarak tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir.
    Somut olayda davacının dayandığı icra takip dosyalarında borcun kaynağı olarak 20/11/2008 tarihi ile 05/10/2009 tarihlerini kapsayan dönemde düzenlenmiş olan çekler gösterilmiş olup, iptali istenilen tasarruf ise 08/10/2008 tarihlidir. Bu nedenle davacının alacağının tasarruf tarihinden sonra doğduğu görülmektedir. Ancak uygulamada daha önceki tarihli hukuki veya ticari bir ilişki nedeniyle sonraki tarihli senet veya çeklerin düzenlendiği de bir vakıadır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda her ne kadar davacının tuttuğu ticari defterlerin kapanış tarihlerinin olmaması nedeniyle lehine delil olma özelliğinin bulunmadığı bildirilmiş ise de aynı bilirkişi raporunda davacı alacaklı ile borçlu davalı arasındaki ticari ilişkinin tasarruf tarihinden önce 15/08/2007 tarihinde başladığı bildirilmiş, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturalar da bu hususu teyit etmiştir. Bu durumda davacının alacağının tasarruf tarihinden önce doğduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.