4. Ceza Dairesi 2019/7081 E. , 2021/29398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında kasten yaralama ve hakaret suçuna ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibarıyla hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
B-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"nun 308/7) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Sanığın atılı suçlamayı kabul etmemesi, tanık ..."ın aşamalarda çelişkili beyanları, tanıklar ... ve ..."in aşamalardaki beyanlarında tehdit sözlerini duymadıklarını belirtmeleri karşısında; sanığın tehdit eylemini gerçekleştirdiğine dair katılanların soyut beyanı dışında bir delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kabule göre de;
a)Hüküm fıkrasında uygulama maddesinin “106/1-1. cümle” yerine, “106/2-a” olarak yazılması,
b)CMK’nın 253/3 maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmayacağı hükmü dikkate alınarak, sanığın mağdurlar ... ve ..."a karşı zincirleme şekilde tehdit suçunu işlediğinin kabulüyle mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, sanığın mağdur ..."a karşı eyleminde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak mağdur ..."a yönelik eylemi yönünden 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK"nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu,
c)TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.