Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/1190 Esas 2011/23594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1190
Karar No: 2011/23594

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/1190 Esas 2011/23594 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davacı-davalı kadının kusuru sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve bu nedenle boşanmaya karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, davalı-davacı koca da boşanmayı talep ettiği için kadının bu talebi reddetmesi hakkın kötüye kullanılması olacağından boşanma kararı verildi. Mahkeme ayrıca davalı-davacı kocanın manevi tazminat talebinin haklı olduğunu ve kişisel ilişki düzenlemesi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Kararın detayları ise Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesinde yer almaktadır.
2. Hukuk Dairesi         2011/1190 E.  ,  2011/23594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İzmir 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :19.10.2010
    NUMARASI :Esas no:2009/1040 Karar no:2010/877

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadının boşanma davası, kusur, şahsi ilişki ve kocanın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delilerden davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve birlik görevlerini ihmal ettiği, davalı-davacı kocanın ise eşini tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-davalı kadının, davalı-davacı kocaya oranla daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken davalı-davacı koca da boşanmayı talep ettiğine göre kadının davaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında koca ve çocuk bakımından bir yarar kalmamış, kadının davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Bu itibarla kadının davasının kabulü ile verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup kocanın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda manevi tazminat isteyen davalı-davacı kocanın daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Durum böyleyken davalı-davacı kocanın manevi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Mahkeme boşanmaya karar verirken velayet kendisine verilmeyen eşle çocukların kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır. Tarafların müşterek çocuklarının velayeti davacı-davalı anneye verildiği halde, babanın müşterek çocuk Ece ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesine ilişkin bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle manevi tazminat ve kisişel ilişki yönlerinden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerle boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2011 (Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.