11. Hukuk Dairesi 2018/4643 E. , 2019/6052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/09/2017 tarih ve 2014/1659 E- 2017/750 K. sayılı kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen 09/07/2018 tarih ve 2018/88 E- 2018/901 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Kahramanmaraş 4. Noterliğinin 22.07.2003 tarih ve 9847 yevmiye numaralı vekaletnamesiyle dava dışı Mustafa Aydın’ı şirket adına tüm bankacılık işlemlerini yapması hususunda 31.07.2004 tarihine kadar süreli olarak yetkilendirdiğini, davalı bankanın yetkisi bitmiş temsilci ile işlemlere devam etmek suretiyle müvekkilin hesaplarının boşaltılmasına sebep olduğunu, dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermediğini, müvekkilinin maruz kaldığı zararların tazmini istemiyle Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin toplamda 402.114,77 TL alacağı bulunduğunun tesbit edildiğini ancak mahkemece, taleple bağlı kalınarak talep edilen 10.000 TL"nin 5.723,12 TL"sini dosyanın diğer davacısı Ahmet Yurtgezen yönünden, bakiye (10.000-5.723,12)= 4.276,88 TL"sini ise müvekkil şirket yönünden kabul ettiğini ve bu kararın kesinleştiğini ileri sürerek, kalan bakiye olan 397.837.89 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin hesabının kontrolünü sağlamayarak zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davacının yetkisiz temsilci tarafından yaklaşık iki yıl boyunca çeşitli tarihlerde yapılan para çekme işlemlerini izlemediği olgusunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, görünüşe güven ilkesi gereğince müvekkili bankanın şüphe uyandırmayan uzun süreli işlemlere karşı sorumluluğu yoluna gidilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırılık teşkil edeceğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; işbu davanın, Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 esas sayılı dosyasında açılan kısmi davanın eki niteliğinde olduğu, davacıya ait hesabının korunmasında davalı bankaca yeterli özenin gösterilmediği, davacı şirketin hesabından hesabın tasarrufu ile ilgisi (süresi geçmiş yetkisiz temsilciye) bulunmayan yetkisiz kişiye başka hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan ödeme yapıldığı, dolayısıyla davalı bankanın 22/12/2014 dava tarihi itibariyle 397.837,89 TL olan bakiye tutar miktardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı banka vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 31.07.2004 tarihine kadar süreli vekaletname ile Mustafa Aydın"ın yaptığı işlemlere ilişkin olarak davalı banka dışında 3 bankaya karşı açılan davalar neticesi Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükümler ile Yargıtay ilamları da dikkate alındığında, yetkisiz temsilcinin iki yıl boyunca aralıksız işlem yapması nedeniyle yapılan işlemlerden haberdar olunmadığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yetkisiz temsilcinin işlemlerine zımnen icazet verildiğinin kabulü gerektiği ve ilk açılan davanın davalı banka açısından kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesiyle, davalı banka vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesinde verilen kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.